FATİH BATTAR
‘2023 Eğitim Vizyonu Çerçevesinde Liderlik’ konulu konferans için Çorum’a gelen Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi İlköğretim Eski Genel Müdürü Prof. Dr. Servet Özdemir, sadece Türkiye’de değil, dünyanın her tarafında eğitim krizi yaşandığını belirterek; “21.yüzyılı yakalamak için çocuklarımızı bizim gibi ama farklı yetiştirmeliyiz. Söylediklerimizi tekrar eden çocuklarla 21.yüzyılı yakalayamayız. Çocukları biraz farklılaştırmamız gerekiyor” dedi

Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi İlköğretim Eski Genel Müdürü Prof. Dr. Servet Özdemir, Anitta Otel’de okul müdürleri ve öğretmenlere yönelik ‘2023 Eğitim Vizyonu Çerçevesinde Liderlik’ konulu konferans verdi. 

Türkiye’de okumaya ayrılan sürenin yaklaşık 1 dakika olduğuna dikkat çeken Özdemir, bunun üniversite hocaları dahil, eğitimcilerin okumadığı anlamına geldiğini söyledi. Çocukların %50’sinin okuduğunu anlamadığını belirten Özdemir, bunda eğitimcilerin payının yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de öğretmenleri en çok heyecanlandıran şeyin 3600 yasası olduğunu dile getiren Özdemir, Türkiye’de eğitim sisteminin değişmesi için öğretmenlerin de kendisini yenilemesi gerektiğine işaret etti.
Eğitimde yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğunu aktaran Özdemir; “Sorunlarla yüzleşmemiz gerekiyor. Mış-miş gibi yapmaktan vazgeçmeliyiz. Değişim acı çekmektir. Acı çekmeden değişim olmaz. Öğretmenleri en çok heyecanlandıran 3600. 3600’ı alalım eğitim işine bizi karıştırmayın diyenlerin sayısı çok fazla ama eğitimde değişim istiyorsak eğitim işine karışmalıyız. Eğitimde en önemli sorunumuz tarım toplumuyken yani köyde yaşarken tutarlı bir aile teorimiz vardı. Şehre göç ile birlikte ortaya yeni bir sistem koyamadık.” şeklinde konuştu 


‘21.yüzyıla hazırlanmak için bizim kültürümüzün izlerini taşıyan ama farklı düşünen çocuklar yetiştirmeliyiz’ diyen Özdemir; “Amerika’da 71 tane şirket sürücüsüz otomobil için patent almış. Sürücüsüz uçak bile yapanlar var. Peki böyle bir dünyada bizim medeniyet iddiamız var mı? Biz dünya ile rekabet etmek istiyorsak eğitim sistemini araç olarak nasıl kullanabiliriz onu tartışmalıyız. Öğrencileri çok yönlü geliştirmemiz gerekiyor. Onları bizden ama farklı yetiştirmeliyiz. Bizim kültürümüzün izlerini taşıyan ancak farklı düşünebilen çocuklar yetiştirmeliyiz.” ifadelerini kullandı. 


Çocukların daha iyi insan, üretici, sorgulayıcı, özgür, problem çözücü olması aslında 21.yüzyılda Türkiye’nin ayakta kalmasının önemli göstergelerinden birisi olacağını ifade eden Özdemir, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “Vizyon belgesinde yenileşme hareketinden bahsediyoruz. Eğitim davamız nedir? Eğitimde odak noktamız nedir, bilgi mi, öğrenci mi?  Öğretmen de heyecan var mı? Öğretmenin kendini değerli hissetmesi lazım. Bu değeri öğrencilerimize yansıtması lazım.


Eğer bu vatan bizim olacaksa eğitimde ciddi stratejik bir dönüşüm yapmamız gerekiyor. Bu durumun iki tane önemli nedeni vardır. Bir tanesi, dünyadaki teknoloji de değişim, dönüşüm, bir tanesi de ülkemizin sosyal yapısındaki gözlemlenen sosyal değişimlerin eğitim kurumunu etkilemesidir. Yeni bir okul teorisine ihtiyacımız vardır. Günümüzde artık fark oluşturan sahip olduğumuz insan kapasitesidir. Milli Eğitim Bakanlığı ilk defa bir vizyon belgesi yayımladı. Eğitim anlayışımızda bir değişim ve yenileşme girişimi başlatıyor. Fakat Bakanlıktaki değişim ve yenileşme hareketinin okulda algılanması ve uygulanması çok önemlidir.’’ 

Programda bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Yahya Çoban da 2023 Eğitim Vizyonu’nda önceliğin mutlu çocuklar yetiştirmek olduğunu belirterek; “2023 Eğitim Vizyonu’nda bir çok alanda yeni düzenlemeler var. Bu vizyonda  önceliğimiz mutlu çocuklar yetiştirmek. Tüm çabamız gayretimiz bunun için. Okullar arası başarı ve imkan farkını en aza indireceğiz. Nitelik farklılıkları ortadan kalktıktan sonra hedeflenen tolpu başarıya hep birlikte ulaşacağız.2023 Eğitim Vizyonu’nda en önemli kaynağımız insan kaynağıdır. Bakanlığımız insan kaynağını çok önemsiyoruz. Vizyon projesini gerçekleştirmemiz için de insan kaynağı olarak hepimizin kendini geliştirmesi gerekiyor. Çağın gerekliliği  ve günümüz şartlarına göre kendimizi geliştirmeliyiz.” şeklinde konuştu.