İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi Kurma ve Koruma Vakfı (İMVAK) ile Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı işbirliği ile “Hatm-i Vefa ve Hatırat” programı düzenlendi. Programda İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşunda Hakimiyet Gazetesi’nin rolünü de anlatan Ilıca, “İlahiyat Fakültesi açılabilmesi için yerel basının gücünün ne kadar etkili olduğuna yakinen şahit oldum. İlahiyat Fakültesi kurulması Çorum Hakimiyet Gazetesi’nin ısrarlı yayınları ile kamuoyuna mal olmuş ve şehrimizin ilk fakültesi böylelikle kurulabilmiştir. Bu, bir gazetecilik başarısıdır. Çorum Hakimiyet Gazetesi olmasa idi bugün İlahiyat Fakültesi olamazdı” dedi.
Vakfın konferans salonunda düzenlenen programda İMVAK’ın kuruluş amacı ve bu amaç kapsamında ilimizde yaptığı faaliyetler, İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşundan günümüze kadar şehrin sosyo-kültürel hayatına katkıları, bu kuruluşlara emeği geçenlerin hatıralarının anılması gibi konular detaylıca anlatıldı.
‘VAKFIMIZ OLDUĞU SÜRECEN ÖĞRENCİLER MAĞDUR OLMAYACAK’
İMVAK Mütevelli Heyeti Üyesi E.Öğrt. Gör. Ali Ilıca, İMVAK olarak İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi çeşmelerini koruyan, kollayan, hayır hizmetlerinin aksamadan devam etmesini sağlamaya çalıştıklarını belirterek, “Herhangi bir ücret almıyor bilakis bu hizmetlere imkânlarımız ölçüsünde Allah rızası için katkı yapmaya çalışıyoruz. Bu vakıf olduğu sürece inşallah oralarda okuyan öğrencilerimiz asla mağdur olmayacaktır. Vakfın, imkânları bu güzel gençlerimize her zaman açık kalacaktır. İmvak toplantıları dışında diğer hizmetlerimizin reklamını yapmıyoruz ve öne çıkmayı da çok sevmiyoruz. Bu öğretim yılı sürecinde Eylül-Mayıs ayları arasında yani yaklaşık 8 ay içerisinde Vakfımız bütçesinden 343.956 TL yardım amaçlı harcama yaptığımızı ifade etmek istiyorum” dedi.
ILICA, DEMİRER’LE YAPTIĞI GÖRÜŞMEYİ AKTARDI
İlk olarak Çorum İmam Hatip Lisesi’nin kuruluşunu anlatan Ali Ilıca, Türkiye genelinde 8 İHL açılacağı haberinden sonra 15 kişilik müteşebbis heyeti oluşturulduğunu ve istişarelere başlanıldığını belirterek, Merhum Nurettin Demirer(Hacıismailoğlu) ile yaptığı görüşmede Demirer’in aktardıklarını şöyle anlattı:
‘TÜM ÇORUMLAR’IN SAHİPLENDİĞİ DERNEK OLDU’
“Mahkeme salonundaki daktilo ile “İmam Hatip Okul talebimizi anlatan, bu iş için şahsım ve Çorumluların hazır olduğunu ve gerekeni en kısa zamanda yapacaklarını ifade eden güzel bir ifade ile kısaca Çorumlular olarak biz bu okulu çok istiyoruz” diye ilk dilekçeyi yazdım. Çorumun her tarafında İmam Hatip Okulu açılabilmesi için devletçe istenen şartlar ve kuracağımız İmam Hatip Okulu Kurma ve Korumu Derneği konuşuluyordu. Sağcısı-solcusu, yaşlısı-genci, kadını-erkeği herkes bize destek olmak istiyordu. İlk toplantımızda halk salona sığmadı, sokaklar doldu. Bu nedenle İmam Hatip Okulu Kurma ve Koruma Derneği bir halk hareketi sonucu çok kısa sürede kuruldu. Bu Dernek sadece 15 kişilik müteşebbis heyetinin değil tüm Çorumluların sahiplendiği ve herkesin gönüllü çalıştığı Dernek oldu.”
KURULUŞTA 15 İSİM YER ALDI
Ilıca, 1952 yılında kurulan derneğin 15 kişilik yönetiminde ise şu isimlerin yer aldığını söyledi: “Başkan Noter İhsan Sabuncuoğlu, Başkan Vekili Müftü Tevfik Ergun, Muhasip Evkaf Memuru Mehmet Ergun, Veznedar Tüccar Ahmet Tütüncü, Kâtip Arslan Bayburtlu.,Ahmet Şamlı, Ömer Kadife, Şevki Demirer, Hüseyin Kaynak, Hilmi Kadiroğlu, İsmail Özkahraman, Maksut Hacıreceboğlu, Mustafa Ozulu, Mustafa Kadıoğlu, Fevzi Hacırecepoğlu.”
‘MÜJDELİ HABERİ ADNAN MENDERES VERİYOR’
Dernek yönetiminin Ankara’ya giderek Bakan Salim Burçak’la görüştüğünü ve Çorum’un istenilen tüm şartları yerine getirdiğini ifade eden Ilıca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakan, Çorumlu heyete olumlu cevap vermemiştir. Bunun üzerine heyet şüphelenmiş, bir şeylerin Ankara’da yanlış gittiğini anlamış ve konuyu takip etmesi için Demokrat Parti İl Başkanı ve Dernek Üyesi Hilmi Kadiroğlu’nu Ankara’ya bırakarak dosyayı takip etmelerini istemişlerdir. Kadiroğlu, Adnan Menderes’le hava alanında görüşmüş ve dilekçeyi göstermiştir. Menderes dilekçe üzerine; “Çoruma İmam Hatip Mektebi Açılmıştır” diye not yazarak Bakanlığa götürmesini söylemiştir. Sonuçta 01 Ağustos 1953 Cumartesi günü İmam Hatip Okulu’nun açıldığına dair müjdeli haber Çorum’a iletilmiştir. İmam Hatip Okulu’nun ilk açılış töreni 05.10.1953 tarihinde Laçinli Paşa Konağı önünde yapılmıştır. Necmi Şamlı ilk Müdür olarak atanmıştır.”
‘YAPILARIMIZIN TAMAMINI ÜCRET ALINMAKSIZIN DEVLETİMİZE DEVRETTİK’
İmam Hatip Okulu Kurma ve Koruma Derneği’nin adının 24 Ekim 1978 tarihi itibariyle Çorum İmam Hatip Okulu Kurma ve Koruma Vakfı olarak değiştirildiğini aktaran Ilıca, “İMVAK yönetiminin gayretleri ve Çorum halkının katkıları ile İmam Hatip Okulu içerisindeki idare binası, tedrisat binası, ek bina, tatbikat camisi, Buharaevler Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi bina arsası, Vakıflar Yurdu bina arsası gibi yapıların tamamı herhangi bir ücret alınmaksızın devletimize devredilmiştir. Bu nedenle devlet-millet işbirliğinin en güzel örneğinin yaşandığı il Çorum, devlet-millet İşbirliğini en güzel uygulayan örnek kuruluş ise İMVAK olmuştur. İMVAK, bu asil duruşunu şartlar ne olursa olsun hiçbir zaman bozmamıştır. Bu asil ve devletçi duruşu sayesinde de halkın gönlündeki yerini hiçbir zaman kaybetmemiştir” dedi.
Ilıca ayrıca İMVAK tarafından Merkez İmam Hatip Okulu öğrencileri için yapılan desteklerle ilgilide detaylı bilgi verdi.
MEHMET ŞAKİR ÇIPLAK: GAZETEDE KAMUOYU OLUŞTURUP, KALICI ESER ORTAYA KOYSAK NASIL OLUR?
Konuşmasında İlahiyat Fakültesi’nin kuruluş serüvenini de anlatan Ilıca, Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Mehmet Şakir Çıplak’ın kendisine “1991 yılı Şubat ayında 5 kişi Çorum Hakimiyet Gazetesi’ni kurmuştuk. Gazetelerin toplum hizmetlerine katkısı çok büyüktür. Ciddi gazeteler sosyal bir konuyu, çevre ile ilgili bir sorunu araştırır veya toplum için kalıcı bir eser ortaya koymak için kamuoyu oluşturur. Biz de böyle bir konuyu tartışsak, kalıcı bir eser ortaya koysak nasıl olur?” fikrini kendisi ile paylaştığını anlatan Ilıca, Şıplak’a “Hocam, yeni yayına başladık, daha dünkü gazeteyiz, ne yapabiliriz ki, ne gücümüz var ki! Eğer devletten bir şey isteyeceksek ben ilahiyat mezunuyum, İlahiyat yüksekokulu isteyebilirim, en iyi bildiğim alan bu, başka bilmediğim bir alanda nasıl kamuoyu oluşturabilirim ki” deyince Hocam; “İyi işte, konuyu bulduk, Çorum olaylarında ne yaşadı ise dinî konularda bilgi eksikliğinden yaşamadı mı? İlahiyat Yüksekokuluna hocalar gelse, halka doğru din ve mezhep bilgisi öğretse kötü mü olur? deyince “Tamam hocam, yarın hemen kamuoyu oluşturmak için yazmaya başlıyorum, Çorum’a İlahiyat Meslek Yüksekokulu açılmadan da işin peşini bırakmayacağım” diye cevap verdiğini söyleyerek, İlahiyat Fakültesi düşüncesinin ortaya çıkışını şöyle anlattı: “
CEMAL ŞAHİN: GÜZEL BİR DÜŞÜNCE, DESTEKLİYORUM
Çorum Milletvekili Cemal Şahin ile görüştüm. Temsil ettiği camiadan tepki gelir diye endişe ettiğimden ilk onunla görüşerek önüme ne gibi zorluklar çıkabileceğini öğrenmek istedim. Cemal Şahin beyefendi kişiliği ile “Neden olmasın, dinin ana kaynaklarından öğrenilmesinde büyük yarar var. Bu nedenle İlahiyat Meslek Yüksekokulu güzel bir düşünce, destekliyorum” deyince işte o gün bu iş tamam dedim. Çorum’a İlahiyat Yüksekokulu açılabileceğine yürekten inanmıştım ve bu açıklama bana büyük cesaret vermişti. Merhuma bugün de yürekten teşekkür ediyorum. Açıklamayı hemen Çorum Hakimiyet Gazetesi’nde yayınladım. Şakir hocam haberin yayınlandığı gün gazeteye geldi, haber için beni tebrik etti.
‘BİNAYI VERMEDİLER, ADNAN TÜRKOĞLU MÜDAHALE ETTİ’
Diyanet İşleri Başkanlığına hemen bir dilekçe yazdım ve Özel Kalem Müdürü olan arkadaşım Şükrü İnan’a gönderdim. Dilekçeme 1 saat içinde faksla geri dönüş yapıldı. Başkanlığımız her türlü yardıma hazır diye. Ertesi gün dilekçeyi gazetede manşetten yayınladım. O gün Çorum Müftülük personelinden birileri bana hakarete varan ifadelerle yapılan işlemlerin yanlış olduğunu ve binayı ne olursa olsun vermeyeceklerini söylediler. Daha sonra Said Yazıcıoğlu hoca ayrılıp Diyanet İşleri Başkanı değişince binayı vermekte direniyorlardı olaya milletvekili seçilen Adnan Türkoğlu müdahale etti. Kendi ifadesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı binasına girerek merdivenlerde “Çorum’daki binayı vermeyen kişi kimse odasından koridora çıksın, onu vuracağım” diye bağırdığını, ortalığın karıştığını ve binanın tahsis yazısını aldığını söyledi.

(Ali Ilıca'nın DİB Özel Kalem Müdürü Şükrü İnan’a gazetenin faksı ile gönderdiği dilekçe...)
Vakfın adı “İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi Kurma ve Koruma Vakfı” oldu. Ve İlahiyat Fakültesi açılabilmesi için her türlü imkânı seferber etmeye hazır olduğunu açıkladı. Bu Vakıf, İmam Hatip Okulu açılırken de tüm sorumluğu ve işlerin koordinasyonunu üstlenmişti. İMVAK, işin sahiplenince her şey daha kolay olacaktı.
REKTÖR HASANOĞLU: İLK DEFA FAKÜLTE İÇİN BİR HEYET GELDİ
Çorum’daki Meslek Yüksekokulu vardı daha sonra mevzuatta değişiklik yapıldı. Çorum Gazi Üniversitesi’ne bağlandı. Yeni açılacak İlahiyat Fakültesi Gazi bünyesinde olacaktı. Ama işlerde bir duraksama yaşanıyordu. İMVAK yönetimi toplanarak Gazi Üniversitesi Rektörü ile görüşmek için randevu talep etti. Ankara Gazi’deki görüşmeye İMVAK Başkanı Selahattin Kaleli, Ulucami İmam Hatibi Hafız Recep Camcı, İşadamı Mustafa Duduoğlu, Yrd. Doç. Dr. Hacı Ahmet Sezikli, İsmail Tuncel, Abdulkadir Hacıismailoğlu, Vahap Hacıismailoğlu ve Ali Ilıca katıldı. Heyetin sözcüsü Recep Camcı hocam idi. Çok veciz bir konuşma yaptı. Konuşmanın özü, Çorumlular olarak İlahiyat Fakültesi’ni çok istiyoruz, açılacak fakülteyi İMVAK olarak sahipleniyoruz, sıkıntı yaşanmayacak söz veriyoruz idi. Rektör Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, konuşmalardan çok etkilendi ve özetle; “İlk defa bir fakülte için bana güzide bir heyet geliyor, fakülteyi vakıf sahipleniyor, sizlere inanıyor ve güveniyorum. Binanızı bulun, tefrişatını Fakülte ortamına göre hazırlayın, eğer dediğim gibi olursa Fakülte’yi Çorum’a açarım yoksa Ankara’da bir fakültemin içerisinde öğretime devam ettiririm” dedi. Ben söz alarak;” Sayın Rektörüm, yarın Çorum Hakimiyet Gazetesi’nde İlahiyat Fakültesi açılmıştır diye manşet atabilir miyim?” deyince “Evet, atabilirsin, Çorum İlahiyat Fakültesi’ni açıyorum, gerekli resmi işlemleri başlatıyorum” dedi.
‘İLAHİYAT FAKÜLTESİ AÇILIYOR HABERİNİ SEVİNÇ GÖZYAŞLARIMLA YAZDIM’
Komisyon üyeleri içerisinde en fazla heyecanlanan herhalde ben idim çünkü kimsenin aklında yokken Çorum İlahiyat Fakültesi açılsın diye Gazete’de günlerce haberler yapmış, görüşmeler yayınlamış, Çorum’un kamuoyu gündemini her fırsatla “İlahiyat Fakültesi açılmalıdır” diye meşgul etmiştim. Rektörün ifadesi benim hayalimin gerçekleşmesi, rüyamın hayat bulması gibi idi. Ertesi gün “İlahiyat Fakültesi Açılıyor” diye Çorum Hakimiyet Gazetesi’nde haberini sevinç gözyaşlarımla yazmıştım.
‘İSMAİL TUNCEL SÜRECİ BAŞARILI BİR ŞEKİLDE YÖNELTTİ’
Kısa zamanda sözler yerini buldu. İsmail Tuncel hocam, Fakülte Sekreteri oldu. İMVAK yönetimi, Çorumlu hayırsever insanlarla birlikte tüm imkanlarını seferber etti. Bina yenilendi, tefrişi, derslikleri, bahçesi her şey elden geçirildi ve çok masraf yapıldı. İsmail Tuncel bu süreci çok başarılı bir şekilde yönetti. Sonuçta 17Kasım 1993 tarihinde Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi resmi bir açılışla eğitim öğretime başladı.
‘HAKİMİYET’İN ISRARLI YAYINLARI İLE KAMUOYUNA MAL OLDU’
Çorum Hakimiyet Gazetesi sütunlarını kullanarak İlahiyat Fakültesi’nin oluşum ve kuruluş sürecinde yaşadıklarımdan onur duyuyorum. İlahiyat Fakültesi açılabilmesi için yerel basının gücünün ne kadar etkili olduğuna yakinen şahit oldum. İlahiyat Fakültesi kurulması Çorum Hakimiyet Gazetesi’nin ısrarlı yayınları ile kamuoyuna mal olmuş ve şehrimizin ilk fakültesi böylelikle kurulabilmiştir. Bu, bir gazetecilik başarısıdır. Çorum Hakimiyet Gazetesi olmasa idi bugün İlahiyat Fakültesi olamazdı. Bu süreci başarılı bir şekilde sahiplenen ve yöneten dönemin gazete yöneticileri ve çalışanlarını tebrik ediyorum.
‘ŞAKİP ÇIPLAK’IN TEKLİFİ OLMASA, BU FİKİR KİMSENİN AKLINDA YOKTU’
Şakir Çıplak hocamın teklifi olmasa idi İlahiyat Fakültesi fikri kimsenin aklında yoktu. Çorum Hakimiyet Gazetesi olmasa idi İlahiyat Fakültesi kurma düşüncesi kamuoyunun gündeminde olmaz, siyasilerin gündemine gelmezdi. İMVAK olmasa idi belki İlahiyat Fakültesi mevzuatta yer alacak ama uygulamaya konulamayacaktı. Veterinerlik Fakültesi gibi açılma imkânı bulmadan sadece resmiyette adı kalacaktı.
‘KATKI YAPAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM’
Hasan Katipoğlu, Hüseyin Algül, Hasan Onat gibi dekanlar olmasa akademik çalışmalar bu seviyede olmayacaktı. İsmail Tuncel olmasa Fakülte imkânları o kadar geniş kalmayacaktı. Yrd. Doç. Dr H. Ahmet Sezikli hocam olmasa kuruluş döneminde işler bu kadar yolunda ve koordineli gitmeyecekti. İlahiyat Fakültesi’nin bu günlere kavuşmasında, başarılı bir süreç yaşamasına emek veren, katkı yapan herkese şahsım ve İMVAK mütevelli heyetimiz adına teşekkür ediyorum.”

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Kaşif Hamdi Okur’un konuşmasının ardından program İMVAK, İHL ve İlahiyat Fakültesine kuruluşundan bu zamana kadar emeği geçenlerin ruhuna ithafen okunan Kur'an-ı Kerim hatimlerinin duası ile sona erdi.





