Üç hafta liderlik koltuğuna oturmuş ardından beş maçta sadece bir puan almış bir takım ve Bayburtspor karşısında alınan 3-0’lık galibiyet.
Tabiki bu kötü gidişin ardından gelen üç puan ve galibiyet güzel. Hele hele puan sıralamasında üstünüzde bulunan tüm takımların puan kaybettiği haftada çok daha önemli. Arkadaşların hesabına göre alınan galibiyet 23 puanlık. Rakiplerin kaybettikleri puanlarla birlikte. O zaman ne kadar anlamlı ve önemli bir galibiyet aldık.
Bu işin güzel tarafı. Asıl önemli olan ise sahadaki görüntünün hala sezon başı hedefine ulaşmak için hiç de yeterli olmadığı. Futbol ve mücadele olarak gerçekten hedefin çok uzağında olduğumuzu sanırım kulübün başkanıda yöneticiside teknik heyetide sahadaki futbolcularda görüyordur umarım.
Bayburt maçındaki görüntü ile hedefe ulaşamayacağımız kesin. Mücadele etmeden bırakın tekmeye kafayı ayağını uzatmadan bu kadar toptan kaçan isimlerin fazla olduğu bir takımın başaracağı işler değil sezon sonunda kupa kaldırmak.
Kadro kalitesine bakıyoruz grubun en üst seviyesindeki bir iki takımdan birisi. Tecrübeli isim sayısı kadronun yarısından fazlası. Kulübün mali yapısına bakıyoruz Türkiye’de örnek gösterilen kulüpler arasında. En son iki haftadan iki örnek vereyim. Çorum FK Tarsus maçına cuma günü öğlen çıktı iki gece otelde kaldık. Bayburtspor kafilesi ise cuma gecesi saat 23.30’da Çorum’da kalacağı otele geldi.
Peşinattır maç başıdır galibiyet primidir tesis imkanlarına girmiyorum bile. Peki bu kadar kadro kalitesi, bu imkana rağmen neden sahadaki bu hedeften uzak görüntü. Sakatlık dedik cezalı dedik şu anda öyle fazla bir mazeretimizde kalmadı. O zaman sorun nerde.
Çorum FK’nın kadro planlamasında eksiklik var, beklentilerin çok uzağında kalan isimler var bunlar artık bilinen gerçekler. Bence bu sebepler bile sahadaki görüntüyü açıklamaya yetmiyor. Eksik bir şeyler var bence. Bana göre bu eksiklik takımda eli maşalı bir isme gerek var. Gerek saha içinde gerekse tribünde. Oğuzhan Başkan mümkün olduğunca saha içine girmek istemiyor. Orayı profesyonellere bıraktım diyor.
O zaman bu sorumluluk iki ünvana birden sahip olan kaptan Murat Yıldırım’a düşüyor. Kaptan tesisde antrenmanda ve saha içinde daha fazla sorumluluk almalı ve bir anlamda eline maşayı almalı.
Bakın beş maçta bir puan aldık zirvenin hala bir maçlık ötesindeyiz. Bu fırsatı kaçırmayalım. İnanın bu fırsat kaçarsa en büyük zararı bu işten ekmek yiyen sizler futbolcular olacaksınız. Bunca emek verildi bu kadar para harcandı yazık olmasın bu emekleri.
Tahsin hoca en doğru seçim. Bu ligi rakipleri ve bizi tanıması büyük avantaj. Bayburt maçında ilk yarım saatteki görüntü ve rakip analizinin doğrularını hep birlikte gördük. Ancak onunda bu kısa sürede vereceği şeyler kısıtlı. İş dönüyor dolaşıyor yine futbolculara kalıyor. Yani oyunun baş rol oyuncularına. Onlar en fazla parayı alırlar ancak hedefde olanlarda onlar olması normal değil mi. O zaman bu hafta yakalanan fırsatı bir kez daha kaçırmamak adına kaptanlardan başlayarak profesyonel masaya oturarak imza atan tüm futbolcular bir kez daha düşünsünler kaçara balığın ne kadar büyük olduğunu ve sorumluluklarının farkına varsınlar.
Saha içinde bu kadar kötünün yanında maç sonunda Serkan Yavuz’un taraftar ile barışması Çorum FK adına son derece sevindirici bir olay.
Gelelim tribüne. Gerçekten anlamakta zorlanıyorum, takımı sahada 3-0 galip olan taraftar neden sahadaki futbolcusuna değilde rakip takım taraftarı veya sahadaki futbolcuyla uğraşır. Neden kendimize bir düşman bulmak ve takımımıza zarar vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Cumartesi günü futbol da pazar günü voleybolda aynı şeyler. Kazanan takım taraftarı yapılmaması gereken her şeyi yapıyor. Anlamakta zorluk çekiyorum inanın.
Bayburt kümeye deyince ne geçiyor elimize. İkinci yarıda oraya gidecek bu takım neden kendimize düşmanlar yaratıyoruz zor olan şartları daha da zorlaştırıyoruz. Tribün liderleri boyunlarında kartla protokolde gezmek yerine takıma zarar verecek bu davranışlara engel olmalılar. Kulübün galip geldiği maçlarda aldığı ceza aldırmak bir tek bize özeldir sanırım.
Maç sonunda sosyal medyada sağ duyu sahibi futbol severlerin küfürle ilgili sitemleri arttı. Gerçekten ailece maça gelen taraftar sayımız arttı spor kültürünü geliştirmek için buna ihtiyacımız var. O yüzden şu küfür illetinden kurtulalım artık.
Son olarakda EFE’lere büyük bir alkış gönderiyorum. Yusuf hoca ve öğrencileri inanın beklentilerin çok uzağında mükemmel işler yapıyorlar.
1. ligin tek namağlup takımı ve play-off yolunda büyük avantaj yakaladı. Birinci olanın direk çıkmadığı statüde tabiki asıl önemli olan play-off maçları. Ona giden yolda yakalanan bu hava çok önemli.
Çorumlu voleybolü başarı olduğu zaman çok daha fazla sevdiğini gösterdi. Umarım bu sevgi artarak devam eden ve yeni spor salonu ile bu şehir Efeler Liginde mücadeleye ev sahipliği yapar.
Burda da son sözüm salonda bile maçı durdurmayı başardık ne deyim.
