MURAT KARASU
Zafer Partisi İl Başkanı Bedii Onan, 2. tur Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yazılı açıklama yaptı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerinin politik bir tercih olduğunu belirten Onan, “Siyasette yol değişikliği anlamında değildir” dedi.
Zafer Partisi’nin Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nden yana taraf olduğunu, öncelikli hassasiyetlerinin millet ve devlet olduğunu söyledi.
14 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen seçim de Zafer Partisi’nin % 2,4 oy alarak desteklediği Cumhurbaşkanı adayı ile birlikte kilit öneme haiz bir parti konumuna geldiğini ifade eden Onan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “AKP genel başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş, Zafer Partisini ziyaret etmiş ve süreç ile ilgili düşünceler kendisine iletilmiştir. Bu görüşmenin sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaretlerinin ardından mutabakat metni ortaya konulmuştur. Metinde geçici sığınmacıların güvenli bir şeklide ülkelerine geri gönderilmeleri, kaçak göçmen sorunu ve uyuşturucu çeteleri ile mücadele başlıca hususlardır. Bu hususların kabul edilmesi sebebiyle Zafer Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almıştır.
Bu destek kararı Zafer Partisi’nin ülkemiz ve milletimiz adına taşıdığı hassasiyetlerin kabul edilmesi sebebiyledir. Suriye’den geçici sığınmacı statüsünde gelenler, yurda kaçak giren göçmenler esasında çok önemli bir sorundur. Milli güvenlik ve beka sorunudur. Kim hangi hamlede bulunacak? Bekleyecek bir mesele de değildir. Dile getirilen hassasiyetler Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görülmüş, Zafer Partisi’de tercihini ortaya koymuştur. Politik bir tercihtir. Siyasette yol değişikliği anlamında değildir.
Binali Yıldırım bir TV programında ‘Zafer Partisi katkı sağlamaz’ ifadesini kullanmış. Katkı sağlama niyetini Zafer Partisi’ne oy veren vatandaşlar ortaya koyacaktır. Kendisine İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini hatırlatmak gerekir.
AKP’nin iktidarı süresinde ne oldu? Kamuda çok sayıda Türk milliyetçisi ve ülkücü bürokrat yerlerinden edildi. Tabir caiz ise hallaç pamuğu gibi atıldı. Şehrimizden örnek vereyim. Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi görevi nasıl bıraktı? Hatırlayınız? Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimi için de aynı cümleyi tekrar edeyim. Bu isimlerin yerine kimler geldi? Ne yaptılar? Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda Türk Milliyetçisi ve ülkücü müdürler rotasyon ve mülakat adı altında süreç işletilerek görevden ayrılmak zorunda kaldı. Yıllarca keyfi idareci atamaları yapıldı. Mülakat adı altındaki ekstra puanlamalar ile oluşan hak kayıpları yargıya taşındı. Yargı kararlarına rağmen keyfiyet yıllarca sürdü. Yukarıdaki örnekleri yaşayan kaç ülkücü vatandaşımız AKP’ye sempati duyabilir? Günümüzde kaç Türk milliyetçisi ve ülkücü Vali ve Üniversite rektörü vardır? Soruları çoğaltmak mümkündür? Örnekler üzerinden devam etmek ve yaşanılan durumları hatırlamak mümkündür. Zafer Partisi, Türkiye gerçekleri duyuran ve politika ortamına taşıyan partidir. Sürecin garantisi Ümit Özdağ’dır. Türk milleti, Zafer Partisi ve Ümit Özdağ ismine güvenmeye devam etmelidir.”