Dünyada, yaşam tarzlarında ki amaçları, gayeleri ve işlemiş oldukları salih ameller neticesinde cenneti hak eden kimselere verilen müjdeler ve oradaki nimetlerle ilgili bazı ayetler; (3)
“İman edip salih amel işleyenlere gelince, onlar için, yapmakta olduklarına karşılık bir mükâfat olarak Me’vâ cennetleri vardır” (Secde 19)
“(Cennetlikler mahşer günü şöyle derler): Hamd, bizden hüznü gideren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.” (Fâtır 34)
“O ki bizi lütfuyla sonsuza kadar kalınacak yurda yerleştirdi. Orada artık biz ne bir yorgunluk duyarız ne de bize bir bıkkınlık gelir.” (Fâtır 35)
“O gün, cennetlikler sevinç ve mutluluk dolu bir meşguliyet içerisindedirler”, “Onlar (o cennet ehli) ve (cennet ehli olan) eşleri gölgelik yerlerde (mutluluk ve ebedi yurt olan cennetlerde), tahtlara kurulacakla”, “Orada onlar için her türlü yiyecekler vardır ve bütün istekleri de yerine getirilir”, “Merhamet sahibi Rablerinden onlar için ‘Selam’ (güvenlik içinde yiyin için) sözü vardır. (Yasin 55, 56, 57, 58)
“Orada cennetlikler için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde, kendilerine ikram edilir”, “Etraflarında berrak bir kaynaktan, içenlere lezzet veren içecekler dolaştırılır”, “Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir”, “Yanlarında da eşlerinden başkasına bakmayan güzel gözlü, gün görmemiş eşler bulunur”, “İşte o zaman birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar:” “İçlerinden biri şöyle der: “(Dünyada iken) benim bir arkadaşım vardı. Bana, ‘Sen de mi ölüp toprak ve kemik (yığını) olduğumuz zaman, (tekrar) diriltilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin’ diyerek Âhireti inkâr ederdi)” “(O zât, dünyada geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? Dedi” “İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü” “Ona şöyle seslenir: “Allah’a yemin olsun ki, neredeyse beni de içine düştüğün o helâke sürükleyecektin” “(Rabbimin lütfu olmasaydı, mutlaka ben de cehenneme konulanlardan olmuştum.” “İşte büyük kurtuluş şüphesiz budur” “Çalışanlar işte böyle bir kurtuluş için çalışsınlar. (Saffat41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 60, 61)
“Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak çeşitli nimetlerle Adn cennetleri vardır” “İşte bunlar, hesap günü için size vaat edilenlerdir” “Bunlar, sizin için hazırladığımız nimetlerdir ki, sonsuza kadar bitmek tükenmek bilmez!” (Sâd 50, 51, 54)
“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, birbiri üstüne kat kat bina edilmiş ve altlarından ırmaklar akan muhteşem köşkler vardır. Bu, Allah’ın vadidir. Allah verdiği sözden asla dönmez” “Kalpleri Allah’a sevgi ve saygı ile dopdolu olup, Rablerine karşı gelmekten sakınanlar, bölük bölük cennete sevk edilecekler. Oraya geldiklerinde cennetin kapıları açılacak ve cennetin görevlileri: “Selâm olsun size! Ne mutlu size! Tertemiz geldiniz! Haydi, ebediyen kalmak üzere girin cennete!” diye buyur edecekler” “Onlar ise şöyle diyecekler: Bize verdiği sözü yerine getiren ve cennette istediğimiz yerde oturmak üzere bizi bu ebediyet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun! Sâlih ameller işleyenlerin mükâfatı ne güzel!” diyecekler. (Zümer 20, 73, 74)
“(Melekler) Ey Rabbimiz! Onları da, (cennetlikleri) onların babalarından, eşlerinden ve nesillerinden sâlih olanları da, kendilerine vadettiğin sonsuz nimet ve ebedî mutluluk yeri olan Adn cennetlerine yerleştir. Şüphesiz sen kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olansın” diyecekler “Kim bir kötülük yaparsa, ancak onun kadar ceza görür. Kadın veya erkek, kim, mü’min olarak salih ameller işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaklardır (Mü’mün 8, 40)
“(Ölüm ânında) Rabbimiz Allah’tır!” diye ikrarda bulunup, sonra da özde ve sözde dosdoğru olarak inanç, amel ve ahlâkta sapmadan doğru yolu takip edenlerin üzerine melekler iner ve şöyle derler: “Korkmayın ve üzülmeyin! Size vâd olunan cennetle sevinin! (Fussilet 30)
“Kıyamet günü zalimlerin, dünyada günahlardan dolayı korkup titrediklerini görürsün. Oysa çâre yok, korktukları azap mutlaka başlarına gelecektir. İman edip sâlih ameller işleyenler ise nimet ve güzelliklerle dolu cennet bahçelerinde olacaklardır. Rableri katında onlara diledikleri her şey verilecektir. İşte büyük lütuf budur. (Şûra 22)
“(Şöyle denir) Siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluk içinde cennete giriniz” İnkâr edenler ise cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennemde ki görevliler onlara şöyle derler: “Size içinizden, Rabbinizin âyetlerini size okuyan ve sonucun bu şekilde tecelli edeceğine dair, sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar da, “Evet geldi” derler. Fakat inkârcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir. “(Cennetliklere ise) İşte bu, yapmakta olduklarınıza karşılık sizin varis kılındığınız cennettir” denilir. “Sizin için orada sayısız rızıklar vardır; onlardan yersiniz (Zuhruf 70, 71, 72, 73)
“Onlar orada (Cennette) ilk ölümlerinden (dünyada ki ölümden) başka bir ölüm de tatmayacaklar. Rabbin, onları bir lütuf olarak cehennem azabından da koruyacak. İşte büyük kurtuluş ve kazanç budur! (Duhan 56, 57)