HABER/YORUM - EROL TAŞKAN


10 yıl önce (16.02.2009) 

10 yıl sonra (21.01.2019)

‘Sağ seçmen CAHİL’

CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen halkla buluşma toplantısının basına açık bölümünde, Divan Başkanlığı'nı üstlenen Basından Sorumlu CHP Yöneticisi Avukat Sadık Eral, sağ seçmenle ilgili özensiz bir tespitte bulundu. "Sağa oy veren insanlar cahillik çemberi içindedirler" sözüyle sağ seçmeni cahillikle suçlayan Eral'ın bu açıklamaları, 10 yıl öncesini hatırlattı. 


Tam da sosyal medyada 10 yıl önce-10 yıl sonra fotoğraflarının moda olduğu zamanda, CHP'nin 10 yıl öncesi ve 10 yıl sonrası arasında hiçbir fark olmadığı gözler önüne geliyor. 


10 yıl önce 15 Şubat 2019'da bir düğün salonunda düzenlenen programda söz alan eski CHP İl Başkanı Gazi Özkubat, aynen şunları söylemişti, "Bu memlekette sosyal demokrat olmak zor bir iştir. Onurlu olacaksın, şerefli olacaksın. Çalmayıp, çaldırtmayacaksın. Namuslu olacaksın. Halbuki sağcı olmak çok kolaydır. Biraz sakal bırakıp, bir kaç kez camiye gitmekle ve üzerine de bir kaç kişiyi dolandırmakla sağcı olup çıkarsınız ama sosyal demokrat olabilmek o kadar ucuz değildir."


Aradan geçen 10 yıldan sonra CHP yine bir düğün salonunda toplantı düzenledi ve toplantının divan başkanı Avukat Sadık Eral da, şunları söyledi; "Şunun altını çizmek istiyorum, insanların birbirini eleştirmesi, birbiriyle uğraşması siyaset yapmak değildir. Siyaset iktidarı almaktır, iktidarda dönüşüm sağlamaktır. 31 Mart seçimlerinde şu anda iktidarı alabilecek durumdayız. Yönetime yönelik bir çalışma içindeyiz. Siyaset yapmak, bilmeyen cahil insanlara bilgi götürmektir. Emin olun ki şu anda sağ iktidara oy veren insanlar cahillik çemberi içindedirler. Onlara gidip, onları uyarmak ve seçimi almak hepimizin görevidir."


10 yıl önce Sayın Özkubat, büyük tepki çeken bu sözlerinden dolayı kamuoyundan özür dileme erdemi göstermişti. Şimdi Sayın Sadık Eral'ın nasıl bir tavır alacağı merak edilir oldu.


Bu memlekette kim ki birleştirici bir dil kullanıyorsa, başımız üstünde yeri var. Fakat, toplumun önemli bir kısmını rencide edecek ve ötekileştirecek bir yaklaşım içinde olmamak kaydıyla.