MUSTAFA BURAK YALÇIN

Altılı Masa’nın 2 Mart’taki toplantısında İYİ Parti lideri Meral Akşener’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına itirazıyla başlayan kriz, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarının “cumhurbaşkanı yardımcılığına getirilmesi taahhüdü” formülüyle aşıldı.

Masa, Kılıçdaroğlu’nun kazandığı taktirde genel başkanların Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması hususunda da mutabakata vardı. Krizin aşılmasının ardından da Millet İttifakı bir araya gelerek adayını Kemal Kılıçdaroğlu olarak duyurdu.

Hakimiyet Gazetesi olarak, Millet İttifakı’nın aday belirleme süreci ile ilgili Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP İl Başkanı Agah Karapıçak’ın görüşlerini aldık.

Siyaset kurumunun hiçbir zaman bu kadar istismar edilmediğini, kirletilmediğini ve milletin aklıyla alay edilen bu seviyeye düşürülmediğini belirten Agah Karapıçak, “Kendilerine Millet İttifakı diyen, bizim nezdimizde zilletin mihmandarı olduklarını her defasında ispatlayanlara bakınca gerçekten üzülüyoruz” dedi.

‘HER SANİYESİ PAZARLIKLA DOLU BİR MASA’

6’lı masanın her saniyesinin pazarlıkla dolu bir masa olduğunu ifade eden Karapıçak, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bir yılı aşkın süredir belli dönemlerde bir araya gelen, tüzüksel ayrılıkların yanı sıra fikirsel tutarsızlıkları ile gündem işgalinde olan 6 benzemez parti ve gizlediklerini zannettikleri kravatlı terörist ortakları olan artı 1'leri ile birlikte buluştukları tek ortak nokta Cumhur İttifakı’nın cesurca ortaya koyduğu ve dünyaya haykırdığı Türk'ün iradesini durdurmak, örselemektir.

‘CUMHUR İTTİFAKI İÇERİSİNDE HİÇBİR DÜNYEVİ PAZARLIĞI BARINDIRMIYOR’

Kendi söylemleri ile, “Millet iradesini yansıtmıyor, kumar masası, noter masası” dedikleri, her saniyeleri pazarlıklarla dolu olan truva atlarının aziz Türk milletinin ruh kökünden doğan, kişisel ve partisel çıkarlardan uzak, içerisinde hiçbir dünyevi pazarlığı barındırmayan Cumhur İttifakı’nı anlamalarını beklemek elbette ki mümkün değildir.

Yeniden Refah’ın meclisteki üye sayısını 3’e çıktı Yeniden Refah’ın meclisteki üye sayısını 3’e çıktı

Cumhur İttifakı’nı anlamak akıl ister, fedakarlık ister, feraset ister, adanmışlık ister. Bu erdemlerden uzak, ihanete ram olmuş olan zilletin tek ve ortak gayesi, emperyalizmin truva atı olup, Türk ve İslam düşmanlarına teslimiyettir.

‘TÜRK MİLLİYETÇİLERİ GEREKEN DERSİ VERECEK’

Unutmamak gerekir ki, Truva savaşında ne bir Müslüman ne de bir Türk vardı. Bu nedenle aziz milletimiz bu oyuna asla gelmeyecektir. Necip Türk milleti, Plevne’de Gazi Osman Paşa'nın, Medine'de Fahrettin Paşa'nın, Selman-ı Pak'ta Sakallı Nurettin Paşa’nın, Anadolu’da Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde verdiği mücadele ruhunun aynısını, bu seçimlerde Cumhur İttifakı’nın yanında olarak gösterecektir. Truva atları ve CHP, Türk olmak yerine milliyetsiz olmayı seçmiştir. HDP ile sergüzeşt olmaları başka türlü açıklanamaz. Onlara Türk milliyetçileri sandıkta gereken dersi verecektir.”

‘MASA AYMAZLIĞIN SAHNE ALDIĞI TİYATRO SAHNESİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA’

Masanın tiyatro sahnesine dönüştüğünü vurgulayan Karapıçak, şunları kaydetti: “Sözde altılı, özünde çizgisi olmayan, pazarlık gücü kuvvetli olan herkese açık bu masada, her kafadan bir ses çıkması yetmiyormuş gibi, tüm kafalardan her türlü ses çıkmaktadır. Bu karmaşa ve kargaşa masasında tüm kafalardan kelimeleri toplayarak anlamlı bir cümle dahi yapmak imkânsızdır.

Milliyetsiz olmak, dirayetsiz olmak, kararsız kalmak, oturmak kalkmak, vazgeçmek, kalkmak oturmak, kişisel çıkar uğruna ideolojiden ve tüm söylemlerinden kurtulmak vb. birçok hususu Türkiye Cumhuriyeti’nin vermiş olduğu mücadele ortada iken, ülkeyi yönetmeye talip hiç bir politikacının bu tür gayelerle gündeme gelme lüksü yoktur.

Fakat birçok isimle adlandırılan masa, bu ve bunun gibi pek çok aymazlığın sahne aldığı tiyatro sahnesine dönüşmüş haldedir. Başrolü CHP kapmış, kimileri üzgün figüran, kimileri ise belirsizlik ve karmaşada görüntülü etkisiz eleman olarak mutlu mesut bir şekilde fırsatı değerlendirme derdine düşmüş durumdadır.”

‘DEPREM FELAKETİ ORTADA İKEN SİYASET KURNAZLIĞI YAPMAK AYMAZLIK DEĞİL Mİ?’

6’lı masaya “Milyonlarca insanımızı etkilemiş olan deprem felaketi ortada iken bu şekilde siyaset kurnazlığı derdinde olmak aymazlık değil de nedir?” diye soran Karapıçak, “Milletin derdi ile dertlenmek yerine yuvarlak, köşesiz, çizgisiz bir masada koltuk kapmaca oynamayı tercih edenleri elbette ki aziz milletimiz görmektedir. Ortak acıda birleşen milletimiz, devletinin verdiği mücadelede, hep birlikte Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adana, Kilis, Elazığ olmuş; ‘Türkiye tek yürek’ haykırışında birleşmiş iken, malum masa oy avcılığı, söylediklerini kabul ettirebilme, birbirleri ile olan yarışta öne çıkma hevesi uğruna aziz milletimizi etnik köken söylemleri ile ayrıştırma gafletine dahi düşmüştür. Elbette MHP olarak bizim asli gündemimiz 6 Şubat tarihinde yaşanan deprem felaketidir. Bu felaketin yaşandığı ilk andan itibaren Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli beyin emir ve talimatları doğrultusunda çalışmalarımızı deprem bölgesinde kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Türkiye’miz son bir asrın en büyük felaketine maruz kaldı, insanüstü nitelikli mukavemet ve mücadele kanalıyla yaralar sarılmakta, hayranlık uyandıran dayanışma ve yardımlaşma hasleti sahnelenmektedir. Devlet milletiyle bir ve beraber olmuş, felaketin derin izleri silinmeye, mağduriyetlerin geniş etkisi giderilmeye hızlı bir şekilde başlanmış, hatta şu ana kadar da çok ciddi mesafeler alınmıştır” şeklinde konuştu.

‘TÜRK MİLLETİNE HİZMET ETME SEVDASIYLA HAREKET EDİYORUZ’

Cumhur İttifakı olarak, Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme sevdasıyla hareket ettiklerini söyleyen Karapıçak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bizler bu duygu ve düşüncelerle hareket ederken, başkaları polemik batağında debelenecek, kaos ve kriz pozunda buluşacak, biz huzur, barış ve kardeşliğin manifestosunu yazacağız.

Bugün altılı masa denilen zillet ittifakı, CHP ve onun truva atlarından oluşmaktadır. CHP seçimi kazansın diye bu truva atları tüm prensiplerini, çingene büyüsüne tutulmuş şaşkın aşık misali yok saymaktadır. Daha düne kadar Atatürk demekten tiksinen Saadet Partisi lideri, Onuncu Yıl Marşı’nın, coşkuyla haykırılmasından “gurur duyar” gibi yapmakta. Her söyleminde liberalizm şarlatanlığı yapan Babacan, kırk yıllık komünist gibi kamulaştırma cümlesinin içinde yer almaktadır. Ayrıca 66. maddeyi sorgulamakta ve "Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür." cümlesinden HDP’li kardeşlerinden oy almak pahasına vazgeçerek, milliyetsiz olma peşinde koşmaktadır. Ahmet Davutoğlu ise “AK Parti büyük bir davanın adıdır. Eğer bir gün bu davaya ihanet edersem yüzüme tükürün” demesine rağmen ihanetin ön safında kendi yerine sımsıkı sarılmaktadır. Sözüm ona milliyetçi İP’çiler ve Akşener ise çiçek böcek solcuları gibi romantik cümleler edip terörist Selahattin Demirtaş’a pazar kahvaltıları vermek için can atar oldular.

Şehidin ailesine küfretmekten imtina etmeyecek kadar aymazlaşmaları, truva atı olmalarından mütevellittir. Altılı masanın kararını “millet iradesini yansıtmıyor” diyerek deviren Akşener’in, aradığı boncuğu hangi iradede bulup da masaya geri döndüğü, bu irade milletin değil ise hangi emperyalist düzenin iradesi olduğu, ayan olanın beyanıdır. Batılın kılıcını sallayarak cennet beklemek akıllı bir Müslüman’ın yapacağı iş değildir.

‘TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜ ALLAH'IN İZNİ İLE BU SEÇİMDE TEREDDÜTSÜZ İKTİDAR OLACAKTIR’

Bir insan tüm prensiplerinden vazgeçip kendinin ve fikrinin zıddına politika üretiyorsa bunun iki sebebi olabilir. Birincisi zaten kendini beyan ettiği kişi değildi ve ülkeyi garabete sürükleyen şer odaklarına hizmet eden bir kripto haindi ya da kendisinin tüm kazanımlarını bertaraf edecek bir tehdit korkusu içerisinde CHP her ne derse yapmak zorunda olmalıydı.

Takdir Türk milletinin. Allah şahit ki; CHP ve truva atları batıl için kılıç sallarken, Cumhur İttifakı’nın iki yiğit lideri sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bey ve liderimiz, Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli Bey, Hz. Ali Efendimiz misali, Haydar-ı Kerrar olup, sürekli haklının yanında, hakkın yanında, halkın yanında durmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti, kurtuluş mücadelesi sonrasında ilk defa emperyalizme bu denli sert ve yüksek mertebeden meydan okumaktadır. Karabağ’a Türk bayrağı diken, Kuzey Irak’ta teröristi ininde leşe çeviren, Suriye’de tüm dengeleri yerinden oynatan, mavi vatan ile emperyalizme ve bilumum kafire dur diyen Cumhur İttifakı’nın atomlarına işlemiş Türk İslam ülküsü Allah'ın izni ile bu seçimde tereddütsüz iktidar olacaktır. La Galibe İllallah.”