Çorum Özel Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Özgür Sönmezer, 10 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle yaptığı açıklamada böbreklerin sağlığı için dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.

Tüm dünyada erişkinlerin yaklaşık %10'unda böbrek hastalığı bulunduğunun tahmin edildiğini dile getiren Opr. Dr. Özgür Sönmezer, Türk Nefroloji Derneği'nin gerçekleştirdiği CREDIT çalışmasında ise Türkiye’de erişkinlerin %15,7’sinde çeşitli evrelerde böbrek hastalığı bulunduğuna dikkat çekti. 

Her yıl mart ayının ikinci perşembe günü tüm dünyada kutlanan, Dünya Böbrek Günü'nün, Uluslararası Nefroloji Birliği ve Uluslararası Böbrek Vakıfları Federasyonu'nun ortaklaşa düzenlediği ve böbrek sağlığına dair dünyanın en geniş kapsamlı organizasyonu olan Dünya Böbrek Günü'nde bu yılın temasının ‘Herkes İçin Böbrek Sağlığı’ olduğunu ifade eden Opr. Dr. Sönmezer, her yıl 80 ülkede 140'tan fazla yerel organizasyon tarafından kutlanan Dünya Böbrek Günü'nde kronik böbrek hastalıklarının önlenmesi ve hayat tarzı değişiklikleri açısından önemli adımlar atıldığını ve dünya nüfusunun yüzde 10'unun böbreklerinde farklı düzeylerde hasar olduğu bilinirken, gelecek 10 yıl içinde bu oranın yüzde 17 artacağı öngörüldüğünü belirtti.

Opr. Dr. Özgür Sönmezer açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

‘ÜLKEMİZDE HER 7 KİŞİDEN BİRİSİ KRONİK BÖBREK HASTASI’
“Kronik böbrek hastalığı sıklıkla sinsi seyreder. Düzenli tarama yapılmadıkça erken evrelerde teşhisi zordur.

‘10 KRONİK BÖBREK HASTASINDAN SADECE BİRİ HASTALIĞIN FARKINDA’
Farkındalığının ve erken tanısının düşük olması nedeniyle, hastalık sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerler.

‘KRONİK BÖBREK HASTALIĞI İLERLEYİCİDİR’
Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için diyaliz ve böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerekir. Bu tedavilerin global maliyeti 1 trilyon doların üzerindedir. Ülkemizde diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış 60.000’i aşkın hasta bulunmakta ve sağlık bütçesinin % 5'ten fazlası bu hastalar için harcanmaktadır.

‘KRONİK BÖBREK HASTALIĞI ÖNLENEBİLİR’
Kronik böbrek hastalığının giderek artan tıbbi, sosyal ve ekonomik yükünü azaltmak için;

‘NELER YAPMALIYIZ?’
Düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli ve ideal vücut ağırlığımızı korumalı, tuzu azaltmalı, yeterli su içmeli, sigaradan ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmalıyız.

Kronik böbrek hastalığı için risk altındaki kişilere yönelik düzenli tarama ve etkin tedavi ile hastalığın gelişimi önlenebilir veya ilerlemesi engellenebilir. Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk faktörleri; şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp-damar hastalıkları, obezite, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı varlığıdır.”

Opr. Dr. Özgür Sönmezer yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de koruyucu hekimlik uygulamalarındaki artışa ve son dönem kronik böbrek yetmezliği görülme sıklığının yüzde 1-1,5 düzeyine düşmesine rağmen Türkiye'de böbrek nakillerinde henüz istenilen düzeye ulaşılamadığını da belirterek, “Böbrek hastalıklarının önlenmesi konusunda yapılacak çalışmalar da en az organ bağışı kadar önemli. Beslenme ve hayat tarzı değişiklikleri de şüphesiz bu anlamda büyük yer tutuyor. Bilinçsiz ağrı kesici kullanımı da buna bir örnek. Bilinçsizce kullanılan ilaçlar böbreklere en büyük hasarı veren etken olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kadınların çantalarından ayırmadıkları ve gerekli-gereksiz her durumda kullandıkları ağrı kesicilerin bilinçsizce kullanımı böbreklerin en büyük düşmanlarından biridir” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi