Partisinin Çorum Olağan İl Kongresinde konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Doğu Türkistan’dan Filistin’e, Kırım’dan Mıyanmar’a ve Afrika’ya kadar, nerede bir Türk, Müslüman ve mazlum varsa elbette ki onlar için mücadele edeceğiz etmeye de devam edeceğiz. Çünkü biz mazlumların yanında olan Alperenleriz” dedi.

Konuşmasında Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yaptığı zulme dikkat çeken Destici, Doğu Türkistan bağımsızlığını kazanana kadar mücadelelerinin devam edeceğini belirtti.

Konuşmasında Gazze’de İsrail tarafından yapılan soykırıma değinen Destici, Türkiye’de “bize ne Gazze’den bize ne Filistin’den” diyenlere tepki göstererek, “Bunu diyenden Türk’te olmaz Müslümanda olmaz. 1940’lı yılardan beri Siyonistler Filistin’i adım adım işgal ettiler ve bugünkü noktaya taşıdılar. Bugün Gazze’de soykırım yapıyorlar. Bunu bütün dünya dile getiriyor. Oradakiler bizim kardeşlerimiz. Terörist İsrail şimdi yeniden bir işgal başlattı. Yüzbinlerce Gazze’li kardeşimiz güneye doğru gidiyor. Eğer terörist İsrail durdurulmazsa güneyi de işgal edecek. Yakıp yıkacak. Orayla duracak mı sanıyorsunuz. Sonra Batı Şeria, Lübnan, Ürdün ve Suriye’ye sıra gelecek. Onun için terörist İsrail ne pasına olursa olsun, bedeli ne olursa olsun şimdi durdurulmalı. İslam ülkeleri bu terörist İsrail’e katil Netanyahu’ya dur demeli. ABD’den, Avrupa’dan İngiltere’den, Fransa’dan himmet bekleyemeyiz. Ceddimiz bekledi mi? Beklemedi. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” dedi.

AK Parti Merkez İlçe'den o iddiaya tepki
AK Parti Merkez İlçe'den o iddiaya tepki
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin tehditlere karşı tedbirini alması gerektiğini vurgulayan BBP Genel Başkanı Destici, “Son dönemde savunma sanayinde atılan adımlar hepimizin göğsünü kabartmıştır. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyorum. Teknofest ve benzeri organizasyonlarda gençlerimizi öğrencilerimizi bu alanlara teşvik ediyor, özendiriyor. Ama yeter mi? Yetmez. Türkiye’nin hala yerli ve milli savunma sanayiinde çok önemli adımlar atmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin mutlaka nükleer başlıklı füzelere sahip olması gerekir. Bunu başka milletleri vurmak için değil, bölgemizde istikrarı sağlamak ve ülkemize karşı yapılacak saldırılarda da bir caydırıcılık unsuru olarak arzu ediyoruz. Eğer bugün Türkiye’nin kendi muharip uçakları olsaydı, Çin’i ABD’yi vuracak balistik füzeleri olsaydı, nükleer başlıklı füzeleri olsaydı, ne Çin Doğu Türkistan’da bu soykırımı yapabilirdi ne İsrail gözümüzün dibinde kardeşlerimizi katledemezdi. Onun için bizim savunma sanayimize daha çok kaynak ayırmamız gerekir. Biran önce bu saydığım silahlara sahip olmamız gerekiyor. Çünki Türkiye’nin etrafı sarılıyor. Ve asıl hedef Türkiye ve Türk milletidir. Bütün emperyalistler, Siyonistler şunu biliyor; Türkiye düşmezse bu coğrafya düşmez ama Türkiye düşerse bu coğrafya düşer. Türk ve İslam dünyası düşer. Bunu biliyorlar. Onun için biz hazırlıklarımızı ona göre yapmalıyız. Ve kaynaklarımızın önemli bir kısmını savunma sanayisine ayırmalıyız. Yol bekleyebilir, acil ihtiyaçlar dışında alt yapı yatımları bekleyebilir. Ama savunma sanayi beklemez. Ne kadar alt yapı yaparsanız yapın eğer onları koruyacak kadar silahınız uçağınız yoksa düşmanlarınız gelir oraları yıkar gider. Bunu İran’da, Suriye’de, Afganistan’da gördük. Öyle bir hava ve kara savunma sistemi kurmalıyız ki hiçbir devlet buna cesaret edemesin” ifadelerini kullandı.

İslam ülkeleri liderlerinin toplandığını ancak bir karar alamadıklarını vurgulayan Destici, “Körfez ülkeleri trilyonlarca para verdiler ABD’ye. İki ay sonra İsrail geldi Katar’ı vurdu. Hem parayı verdiler hem vuruldular. Yanlarında gerçek dost sadece Türkiye var. O parayı Amerika’ya, İngiltere’ye Fransa’ya vereceğine Türkiye’ye ver ki, Türkiye senide korusun bütün İslam dünyasını korusun, İsrail’i de silin bu coğrafyadan. En net tavrı Türkiye koyduğu için İsrail ve başında ki katil Netanyahu Türkiye Cumhurbaşkanını hedef alıyor. Türkiye Cumhurbaşkanını hedef almak demek Türkiye’yi ve Türkleri hedef almak demektir” diye belirtti.

Destici, konuşmasında milli gelirin adil dağıtılması, verginin adaletli olması gerektiğini ifade ederek, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı. Kazanmayandan ise vergi alınmamalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Fatih Akbaş