Çorum Tabip Odası Başkanı Dr. İlker Uzeli, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Uzun yıllardan bu yana 9 Şubat günü, ülkemiz için tütün kullanımının zararlarının farkına varılması, tütün şirketlerinin saldırgan reklam kampanyaları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi ve ülke genelinde tütün ürünlerinin kullanımının bırakılmasının teşvik edilmesi amacıyla anılan bir gündür” dedi.
Herhangi bir tütün ürünü kullanmanın birey ve toplum sağlığına zarar verdiğini belirten Dr. İlker Uzeli, “Tütün kullanan her 2 kişiden 1’i tütünün neden olduğu bir hastalık nedeniyle daha erken ölmektedir. Tütün ürünlerinin tümünde nikotin bulunur. Nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi ise çok yüksektir. 18 yaş öncesinde herhangi bir tütün ürünü deneyen her 4 kişiden 3’ü bağımlı olur. Tütün şirketleri ise yıllar boyunca bildikleri halde nikotinin bağımlılık yaptığını toplumdan saklamışlardır. Her yıl dünyada 8 milyon kişi aktif sigara içimi nedeniyle ölmektedir. 1,3 milyon kişi ise başka birisinin kullandığı tütün ürününün dumanına maruz kalmasının yol açtığı bir sağlık sorunu nedeniyle yaşamını kaybetmektedir” ifadelerini kullandı.
Tütün piyasasını kontrol eden tütün şirketlerinin gelişmiş ülkelere ait olmalarına karşılık dünyada tütün kullanan insanların yüzde 80’inin düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşadığının altını çizen Dr. İlker Uzeli, “Tütün piyasası, zengin ülkeler lehine dünya yoksullarının sömürüldüğü bir sistemdir. Bu gerçeklere rağmen tütün şirketleri kazançlarını koruyabilmek için saldırgan reklam kampanyalarına devam etmektedirler. Geçmiş yıllarda “filtreli ürünler” ve “light ürünler” adı altında yaptıkları illüzyonu bugünlerde “daha az zararlı ürünler” adı altında yapmaya çalışmaktadırlar. E-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin klasik sigaraya kıyasla daha az zarar verdiğini iddia ederek özellikle gençlerin bu ürünleri kullanmasını sağlamayı hedeflemektedirler. Oysa Dünya Sağlık Örgütü, hiçbir tütün ürününün güvenli olmadığını ve “daha az zararlı” bir tütün ürününün bulunmadığını vurgulamaktadır.
Tütün şirketlerinin iddialarının aksine e-sigara dumanı “su buharı” değildir. Aksine içeriğinde nikotin; kansere yol açan kimyasallar; nikel, kalay, kurşun gibi ağır metaller; uçucu organik bileşikler; ciddi akciğer hastalığına yol açan diasetil gibi tatlandırıcılar ve hem zarar hem bağımlılık riskini artıran aromalar bulunur.
Ülkemizde tütün kontrolüne yönelik yasal düzenlemeler ilk kez 1996 yılında yapılmış ve yıllar içerisinde gelişerek devam etmiştir. Şu sıralar tütün kontrolü uygulamaları adeta ortadan kalkmış ve kapalı ortamlar yasak olmasına rağmen tütün ürünlerinin dumanı ile boğulur hale gelmiştir” dedi.
Halen nüfusumuzun %28,3’ünün tütün kullandığını kaydeden Dr. Uzeli, “15 yaş üzeri erkeklerde kullanım sıklığı ise %41,3’dür. Bu yüksek sıklıkla Türkiye tütün kullanımı açısından OECD ülkeleri arasında birinci sıradadır. Ülkemizde 15-24 yaş arası her 5 gençten 1’i tütün bağımlısıdır. Daha kötüsü gençler arasında, ülkemizde ruhsatlandırılmamış ve satışı mevzuatta yasak ancak fiilen tümüyle serbest olan e-sigara ya da ısıtılmış tütün ürünü kullanımı hızla artmaktadır. Bu nedenle ülkemiz, tütün kontrol mücadelesine dört koldan devam etmelidir. Son olarak, ülkemizde ruhsatlandırılmamış tütün ürünlerinin satışının ve tütün perakende satış noktalarının hepsinde saptanan yasal mevzuat ihlallerinin önlenmesi elzemdir” diyerek açıklamasını tamamladı. (Haber Merkezi)