1990 yılından bu yana geleneksel olarak 3 yılda bir düzenlenen Uluslararası Hititoloji Kongresi’nin 12'ncisi 4-8 Eylül tarihleri arasında tamamlandı.

Bugüne kadar sadece Çorum’da yapılan kongre, Cumhuriyetin 100'üncü yılı nedeniyle İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde ve Hitit Üniversitesi işbirliği ile gerçekleşti. 15'i aşkın ülkeden bilim insanının katıldığı kongreyi yerli ve yabancı 200’e yakın bilim insanı takip etti.

Kongrede Hitit sağlığı konusunda araştırmalar yapan Prof. Dr. Fehmi Katırcıoğlu da “Tıbbi Müdahale ve Hititler” konulu bir sunum yaptı.

 Çeşitli yazarların Hititler’de tıp olmadığı yönünde yazılar yazdığını belirten Katırcıoğlu, Hititler’de çağının koşullarına göre tıp biliminin bulunduğunu gösteren delilleri paylaştı.

Bu proje Çorum'a yakışır Bu proje Çorum'a yakışır

'BÜYÜ METİNLERİLYE KARIŞTIRILIYOR'

Prof. Dr. Salih Fehmi Katırcıoğlu sunumunda şu ifadeleri kullandı: “Hititler döneminin en önemli konularından bir tanesi Hitit sağlığıdır. Bu konu yazarlar arasında farklı yorumlanmış, bu yorumlamalar nedeniyle Hitit sağlığıyla ilgili bazı olumsuzluklar ortaya çıkmıştır. Bunların en önemlisi Hititler’de tıp olmadığını söyleyen yazılardır.

“Hitit sağlığını tartışılır halde getiren, sağlık olmadığını gösteren en önemli etmenlerden bir tanesi Hitit'in gerçek tıbbi bilgileriyle, ritüellerinde veya büyü metinlerinde geçen tıbbi metinlerin birbiriyle karıştırılması ve bunun sonucunda ortaya çıkan yanlış yorumlardır. Yani elmalarla yumurtalar aynı sepete konmuş. Sepet düşüncede yumurtaların kırılması üzerine elmalar ve yumurtalar kırılır denmiştir. Bu Hititler'in yanlış anlaşılmasının en önemli nedenidir.

“Bir başka en önemli neden de, Hitit tıbbi metinleri istenildiği ölçüde tıbbi ruha uygun şekilde yorumlanmamış ve bu ortaya çıkan yorumların istenilen açıklaması yapılmamıştır. Bu nedenle Hitit tıbbının ilkelere uygun olarak açıklanması gerekmektedir. Bu açıklandığı zaman ortadaki farklılık, Hititler’in nasıl bir tıbbi tedavi izlediği görülecektir.

ÖNCE BİTKİ SONRA BAŞAŞAĞI ASMA YÖNTEMİ

“Biz çalışmamızda KUB44 isimli tıbbi testin, tıbbi metnin nasıl yorumlandığına dair bir görüş geliştirdik. Burada bulantı şikayeti olan bir hasta doktora geliyor. Şikayetleri üzerine doktor bazı bitkileri öneriyor. Bu bitkilerin hastalığı geçirmemesi üzerine bir hafta süreyle bir tedavi veriyor. Ve bu bir haftalık süre içerisinde hastalık geçmediği zaman, hastayı baş aşağı sallandırarak mideyi rahatsız edici besinlerin dışarıya çıkmasını sağlıyor ve bu şekilde tedavi ediyor. Bu tedavi başarılı olmadığı zaman da hastayı soyuyor ve birtakım masajlarla yine istenilen etkiyi yaratmak istiyor. Bu tedavi şekli günümüzün ilkelerine uygun olarak yapılan bir tedavi şeklidir. Çağın imkanlarına göre belli deneyimi içeren, belli pratiği içeren maddedir.”

‘TIP KONUSUNDA DENEYİMLER VAR’

“Bunlara iyice baktığımız zaman şunları görüyoruz. Bu maddeler arasında Hititler’de bir tedavi ritmi var. Bu tedavinin sonuçlarına göre cevaplandırma var. Yani hastalık dediğimiz etkiye karşı tedavi dediğimiz karşı etki gösterecek sistematik bir uygulama şekli var. Bu da Hititler’in tıp konusunda belli deneyimleri olduğu ve bu deneyimlerin belli ölçülerde olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir.

“Biz bu metne baktığımız zaman üç tane hastalığın söz konusu olabileceğini düşündük. Bunlardan bir tanesi safra kesesinde. Bir diğeri mezuar dediğimiz sistemde. Bir diğeri de bağırsak parazitlerinin mideye çıkmasıyla mide, bağırsak yakınmalarının neden olduğu bir durumdur. Hititler antibiyotik etkili, doku koruyucu etkili olan pırasa, şarap, sarımsak gibi bazı maddeleri kullanarak hastalığı tedavi etmeye çalışmışlar. Aynı zamanda hastayı baş aşağı çevirerek gastro entinal sistemdeki, mide bağırsak sistemindeki kasların kasılmasını sağlayarak taş varsa, mide boşluğuna, yabancı madde varsa, mideden dışarı atılmasına yardımcı olacak işlemler yapmışlardır. Bu belli bir etkiye zamanın olanakları ve bilgileri içinde nasıl cevap vereceğini gösteren bir uygulama şeklidir ve o zamanki bilgilerle çok uygundur.

‘GÖRSELLERLE DESTEKLENMEDİĞİ İÇİN YANILTICI SONUÇ VERİLİYOR’

“Tabii günümüzün bilgilerine bakarak geçmiş hakkında bilgi vermek, yanıltıcı ve yargılayıcı olur. Bu birinci sonuç. İkinci sonuç ise Hititler’in tıp bilgileri görsel alanda çok desteklenmediği için yanıltıcı sonuçlar verilmektedir. Bu nedenle Hitit tıbbı hakkındaki görüşlerin bütünüyle değiştirilmesi, yeniden planlanması ve Hitit tıbbından, eski Mısır tıbbından geri olmadığını gösteren metinler üzerinde daha çok çalışılmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.”

Editör: Çorum Hakimiyet