1994-2002 Yılları arasında Çorum Belediye Başkanlığı yapan, sohbetiyle, ilmiyle, irfânıyla, azmiyle, nezaketiyle, hizmet aşkıyla, dava adamlığıyla bizlere değerler katmış olan, herkesin gönlünde taht kuran, kıymetli büyüğümüz Prof. Dr. Arif Ersoy hocamızı büyük bir kalabalıkla, üç sahabemizin de bulunduğu Hıdırlık mezarlığımızda Rahmanı Rahime uğurladık, ruhu şâd olsun. 
Arif hocamızı 1994 seçimlerinde yakından tanıma fırsatımız oldu. Hem maddi hem de manevi ilimler konusunda kendisini iyi yetiştirmiş, ilmi ile amel eden, inanç değerlerinden ve davasından asla taviz vermeyen, ihlaslı, muttaki bir insandı. Karşısındakileri güzel bir üslupla, ikna metodunu iyi kullanan, asla kırıcı olmayan, her şeyi güzellikle çözüme kavuşturmaya çalışan, müslümanlar da olması gereken bir kişiliğe sahipti. 1994 Yılındaki Bel. Seçimlerinde, Arif beye oy vermesi için nazımızın geçtiği insanlara telkinde bulunduğumuzda, Arif beyin Partisi bir önceki Belediye seçimlerinde, dört bin civarında oy aldı. Hadi ikiye katlayın 8 bin eder, dörde katlayın 16 bin eder. Arif beyin kazanabilmesi için 25 bin in üzerinde oy alması gerekir, boşa çalışıyorsunuz, falanca partinin işini kolaylaştırıyorsunuz, sözlerini defalarca duyduk. Bu tür sözler ne Arif beyin, nede bizlerin azminden bir şey kaybettirmedi. O zaman İnsanlarımızın mevki, makam, zengin olma gibi bir hırs ve hesapları yoktu. Birinci öncelik Allah (cc) rızası idi. Samimiyyet vardı, ihlas varı, idealler ve dava bilinci vardı. O günlere ait bir anımı da burada sizlerle paylaşmak isterim. 1994 Seçimlerinde Arif beyin Belediye Meclis üye listesinin birinci sırasında, değerli kardeşimiz, samimi insan, Azmi Akça vardı. O süreçte bir gün kardeşi Cezmi Akça'ya espri olsun diye abin Azmi Bey, Arif Beyin Meclis listesinin birinci sırasında, e artık abinin hatırına sende Arif beye oy verirsin diye takıldım. Cezmi Bey " Daha dün gece şehir kulübünde Turhan Beyle beraberdik, Turhan bey 'Bu sefer işim çok kolay olacak, bu seçim kadar hiçbir secimim kolay olmamıştı, daha önceki seçimlerde sağdan iki aday oluyordu. Şu anda ise Arif Bey ve ekibi de çok yoğun bir şekilde çalışıyorlar, buda karşımızdaki oyların üçe bölünmesi anlamına gelir' siz boşa kürek çekiyorsunuz" dedi. Ertesi gün birde duyduk ki Turhan Kılıçcıoğlu Rahmanı rahime kavuşmuş. Bazen yerdeki hesaplarla, arşı âlâdaki hesaplar aynı paralelde olmayabiliyor. Sonuçta Arif Bey çok az bir farkla seçimi kazanmıştı. 
Arif Bey yaklaşık sekiz yıllık Belediye Başkanlığı döneminde yeni bir bakış açısı ile burada saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok güzel hizmetlere imzalar attı. Bilhassa imar konusunda Arif Bey zamanındaki kadar hiçbir dönemde köklü ve geniş çaplı bir çalışma yapılmadı. Arif Beyden kaynaklı olmayan bir takım yanlış imar çalışmaları da oldu. Mesela Hıdırlık altı, fen lisesi bölgesi de o dönemde imardan geçti ama çarpık ve adaletsiz bir imar çalışması ortaya konduğu için, imardan geçeli yirmi yıldan fazla bir zaman olmasına rağmen orada bir türlü yapılaşma olmadı. Duyduğumuza göre aynı bölgede ana caddeler üzerinde 5,8,10 kat verilirken, büyük bir alanı kaplayan iç kesimlerde ise 3 kat üzerinden imar planı yapıldığı, müteahhitlerinde üç katlı yerden para kazanamayız gerekçesiyle anlaşmaya yanaşmadıkları söylenmektedir. Büyük bir alan atıl durumda duruyor. Yıllardır oradaki arsa sahipleri kat artışı verilecek diye bir beklenti içerisinde. Yeni Başkanımız bu bölgede bir hareketliliğin olması için buraya bir el atmalı ve çözüm yolları aramalıdır. Şu önerime belki orada arsası olan ve beş kat beklentisi olanlar bana kızabilirler ama Sayın Başkanımız şöyle bir çözüm yolunu deneyebilir. Eşref Hoca ve Varinli Caddelerinin ruhsatı beş kattı. Arif Bey Belediye Başkanı olduğunda, oto park zorunluluğu getirerek Belediye Meclis kararı ile altı kata çıkartmıştı. Burada da oto park zorunluluğu getirilerek bir kat daha verilmek sureti ile insanların ümit ve beklentileri sonlandırılabilir. Hepimizin malumudur ki şu anda oto park sorunu had safhada. Bu veya buna benzer bir çözüm yolu bulunarak, ekonomik dar boğazdan geçtiğimiz şu dönemde o bölgede bir yapılaşma başlatma zemini hazırlanırsa, bundan devletimizde, belediyemizde, vatandaşlarımızda, müteahhitlerimiz de kazanır.
Allaha ve ahiret gününe inanan insanlar için yaşamında, ölümünde, bir anlam ve önemi vardır. Müslüman'ı hayata bağlayan ideal ve inanç değerleridir. Dünya hayatının en önemli özelliği insan için bir sınav yeri oluşudur. Kuran'ın deyimi ile dünya hayatı geçicidir, ahiret hayatı ise ebedi olarak durulacak yerdir. İnsana anlam ve mana kazandıran en önemli özelliği yaratılış amacıdır. İnsanın dünya hayatını anlamlı kılanda ahiret hayatıdır. İnanan bir insan için önemli olan insanın aklını ve iradesini iyi yönde kullanıp güzel ve hayırlı şeyler yapıp gök kubbede hoş bir seda bırakabilmesidir. Dünya hayatında yaptığımız hiçbir şey karşılıksız kalmaz bunun bilincinde olan bir insan için dünya hayatı geçici bir yer olmaktan çıkıp sonsuz ahiret hayatı için bir hazırlığa dönüşür. Kur'an da ahiret hayatı Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar için çok daha güzeldir. Buyrularak inanan insanlara ölümsüz bir hayatı müjdeler. Bunun bilincinde olan insanlar ise ölümle yok olmayacaklarını bilirler. Ölüm, yeni ve sonsuz bir hayatın başlaması demektir. İkinci surun üflenmesiyle dirilişten sonra devam edecek olan ahiret hayatını Kur'an da kavuşma günü, sonsuzluk günü, hesap günü olarak bildirir. Abese 38-41de "o gün (kıyamet günü) bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Yine o gün bir takım yüzlerde keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir." Saffat 40-44'de de "Allah'ın halis kulları için türlü rızıklar nâim cennetlerinde kendilerine ikram edilir" Secde 17 de ise "(müminlere) yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne süprizler saklandığını hiç kimse bilemez" buyrulur. 
Bir Müslüman dünyada inançları ile yaşar, idealleri ile hayatını sürdürür. Önemli olan güzel şeyler yapıp hayırlı hizmetlerde bulunup Hem hakkın rızasını kazanmak hem de arkasından hayır ile yâd edilmektir. Rahmanı rahime uğurladığımız değerli insan Arif Ersoy'un yakınlarının başı sağ olsun. Rabbimizin rahmeti ile muamele etmesini dileriz.