FATİH BATTAR

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün Hitit Üniversitesi ve akademisyenleri yıpratmaya yönelik yönelik yaptığı çalışmalarla ilgili Spor Bilimleri Fakültesi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Yamaner ve Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler, FETÖ’cüler tarafından tehdit mektupları aldıklarını belirterek; “Yurtdışındaki FETÖ’cüler içerdeki bağlantıları ile hem üniversiteyi hem de akademisyenleri yıldırmaya çalışıyor. Bu tehditler bizi yıldıramaz. FETÖ’cülerin ellerinde eğer bir delil varsa Cumhuriyet Savcılığı’na başvursunlar.” dedi

Son zamanlarda yaklaşan Rektörlük atamaları, milletvekili seçimleri, belediye seçimleri gibi sosyal değişimler yaşandıkça; FETÖ soruşturmalarında bulunan ve Fethullahçı terör örgütüne geçit vermeyen öğretim üyeleri hakkında isimsiz veya sahte isimlerle asılsız, mesnetsiz ve toplum nezdinde küçük düşürücü iftiralar atıldığını belirten Yamaner; “Kurumumuza, rektörümüze ve bizlere karşı yapılan bu saldırlar her geçen gün farklı yöntemler kullanılarak daha da artmakta ve maalesef bizlere sahip çıkması beklenen üst makamlar bizleri sahipsiz bıraktığı gibi bu haksız ve hukuk dışı saldırıları dikkate alarak bizlerden savunmalar istemektedirler. Yaşanan son süreçte artık aile düzenimizde kalmamıştır.” diye konuştu

‘REKTÖR HOCA İLE BİZİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Son 2-3 aydır CİMER vasıtasıyla, isimsiz veya sahte isimli mektuplarla YÖK’e, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne vb. şikayet mercilerine, üniversitede bulunan soyadı benzerliklerini akraba üniversitesi olarak lanse edildiğini ifade eden Yamaner; “Hitit Üniversitesine eşlerini, çocuklarını aldıkları gibi akla hayale gelmeyen iftiralarla bizleri karalamaya, birlik ve beraberliğimizi bozmaya, öğretim üyelerimizi Rektörümüze karşı kışkırtmaya sosyal medya gibi ortamları kullanarak ağır hakaretler etmeye devam ediyorlar. Aynı zamanda öğretim üyelerimize ihbar mektupları göndererek, bizleri, mesai kavramı olmadan, gecesiyle gündüzüyle Çorum ve üniversitemiz için çalışan Rektörümüzle karşı karşıya getirmeye çalışmaktadırlar. Bizler, FETÖ ile mücadele ederken bir gün bunların olacağını zaten tahmin ediyorduk. Biliyoruz ki, bir gün hain emellerine engel olduğumuz için bizlerden hatta çocuklarımızdan ve eşlerimizden hesap sormaya çalışacaklar ve birileri de onlara inanacak. Vatan savunmasında kanını canını ortaya koyan aziz şehitlerimizin yanında bizlerin fedakârlığı söz konusu bile olamaz ve gelen musibete eyvallah deriz. Zorumuza giden ise, siz Sayın Cumhurbaşkanımızın hala mücadelenin başkomutanı olduğunuz bir dönemde, devlet yönetiminin üst kademelerinde bu iftiralara ve ithamlara birilerinin inanmasıdır.  Ama şunun iyi bilinmesi lazım ki bizler tek vatan, tek millet, tek bayrak ve tek devlet şuuruna sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hiç kimse bizi yıldıramayacaktır.” şeklinde konuştu

‘EŞİM EV HANIMI ÜNİVERSİTEDE HOCA DİYE LANS EDİYORLAR’

Hitit Üniversitesi’nin ‘Aile Üniversitesi’ olduğu şeklinde çıkan ve oğlu ile gelinin üniversitede çalıştığı şeklinde çıkan haberlere açıklık getiren Yamaner; “Benim oğlum Öğretim Görevlisi Emre Yamaner milli sporcu olup aynı zamanda Yüksek Lisansı’nı 19 Mayıs Üniversitesi’nde tamamlamış ve 2013 yılında Hitit Üniversitesine girmiştir. Eşi Gül Yamaner ise Emre Yamaner’den üç yıl önce ÖYP’li olarak Hitit Üniversitesi’ne atanmış ve atandıktan sonra tanışıp evlenmişlerdir. Suç bunun neresindedir? Eşim benim ev hanımı. Üniversitede hoca diye lans ediyorlar. Diğer taraftan, Alkan soyadlı akademisyenlerimizin hepsi Sayın Rektörümüzün yeğeni olarak ifşa edilmiştir. Gerçekte, Rektörümüzün iki yeğeni olmakla beraber bu kişilerden biri Samsun’ da öğrenci, diğeri ise Trabzon’da ailesi ile birlikte yaşamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Hitit Üniversitesi’nin FETÖ ile mücadelesinin 15 Temmuz’dan önce başladığını aktaran Yamaner, FETÖ ile en ok mücadele eden kurumlardan birisi olduklarını dile getirerek; 2010’dan önce ve sonra çok az sayıda FETÖ’cünün yer bulabildiği bir üniversiteyi nasıl yıpratırız mücadelesi başlatılmıştır. Türkiye’de hangi üniversite 2016 Mayıs ayında FETÖ’cü olarak bilinen öğretim üyeleri hakkında soruşturma başlatmıştır? Ama, Hitit Üniversitesi’nin Sayın Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, karar ve azmiyle, bütün eleştirilere göğüs gererek, hiç kimseden de talimat almadan bu soruşturmayı başlatmıştır.” şeklinde konuştu.

‘KUTLU DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

CİMER’ e yazılan iftira nitelikli yazılar, sosyal medyaya kasıtlı düşen haberlerin kendilerini asla kutlu davalarından vazgeçiremeyeceğini ifade eden Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emre Güler ise “2006 yılında Çorum’da Hitit Üniversitesi’nin kurulmasından sonra dönemin rektörü tarafından ısrarla bölüm kurmak amacıyla çağrıldım. 2007 yılında ise eşimle birlikte Fizik bölümünü kurduk. Bunu ulusal medyada haber yaptılar. FETÖ soruşturmalarına bakarsanız üniversitemizden 55 ihraç vardır. 2010’dan önce ve sonra çok az sayıda FETÖ’cünün yer bulabildiği bir üniversiteyi nasıl yıpratırız mücadelesi başlatılmıştır.  FETÖ ile olan mücadelemiz hız kesmeden, tüm gücümüzle ve gerekiyorsa kanımızın son damlasına kadar tavizsizce devam edecektir.  Sizlerden talebimiz, köklü tarihi geçmişe sahip Çorum’ da görevini hakkıyla ve fazlasıyla ifa etmek için samimiyetle gayret gösteren Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ a karalığını bozmadan ve hiçbir tehdide boyun eğmeden mücadele eden biz öğretim üyelerine sahip çıkarak devletimizi ve dinamiklerini her fırsatta yanıltmaya çalışan FETÖ’cü hainlerine karşı topyekün mücadelemizde bizleri mağdur etmemenizdir. Kapalı kapılar ardında, bilgisayarlar arkasına saklanarak, FETÖ severlik yapan klavye kahramanlarına geçit vermeyeceğimizin bir kez daha altını çizerek diyoruz ki: Bilgi, birikim ve faaliyetleri bakımından Hitit Üniversitesini gün geçtikçe daha ileri taşımaya çalışan yetkin ve tecrübeli tüm akademik ve idari kadromuz ile milli ve yerli unsurlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.  Hitit Üniversitesi, üzerine oynanan her türlü oyunu bozacak ferasette olup; siz sayın devlet büyüklerimizin de katkı, destek ve anlayışıyla, bölgemize hizmet etmeye devam edeceğimizden hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.” ifadelerini kullandı.

Yamaner ve Güler, gelen tehdit mektuplarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’a ve YÖK Başkanı’na mektup göndereceklerini belirterek, isimsiz tehdit mektubu gönderenlerle ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyusunda bulunduklarını sözlerine ekledi.