AK Parti Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, terör örgütlerinin kuklası olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olarak seçilmesi durumunda, teröristlerin isteklerinin eksiksiz yerine getirileceğini iddia eden Milletvekili Kavuncu, “Seçim maratonunda son düzlüğe girerken HDP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklamasının ardından 7'li koalisyona dönüşen zillet ittifakı, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne kasteden tavizler vererek ülkeyi felakete sürükleyeceğini ilan etmiştir.” dedi.

“Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki aziz ve necip milletimiz her şeyin farkındadır. Karşısına çıkan her türlü zorluğa rağmen 14 Mayıs’ta, bu hilkat garibesi, ucube koalisyonu tarihin çöp sepetine atacaktır.” diyen Kavuncu, TBMM’de yaptığı açıklamasında 6’lı masa, Kılıçdaroğlu ve HDP’yi hedef alarak şunları dile getirdi:

‘HİLKAT GARİBESİ ZİLLET İTTİFAKI’ 

“Bugün maalesef, dünya siyasi tarihinde eşine az rastlanır, hilkat garibesi bir koalisyon ve ucube bir yapı ile karşı karşıyayız. 14 Mayıs seçimlerine 45 gün kaldı ve siyasi anlamda gelinen nokta itibariyle, dünyanın hiçbir yerinde eşi benzeri olmayan hilkat garibesi bir zillet ittifakı oluşturuldu. Kazanmak için her yolu mubah gören bir üst akıl, yedi benzemezi siyasi ikbal ve çıkar uğruna, akıllara ziyan bir şekilde bir araya getirdi.

Önceleri 6'lı olarak başlayan ve sonrasında masanın altından çıkarılanla birlikte bu günlerde yedili olan masada siyasetle, ahlakla, edeple bağdaşmayan türlü skandallar yaşandı. Asla bir araya gelmeyecek beraberlikler kuruldu. Saçma sapan pazarlıklarla koltuklar dağıtıldı. Gizli saklı sinsi operasyonlarla ülkemiz üzerine kirli planlar kurgulandı.

Kapalı kapılar arkasında, Avrupa'ya ABD'ye türlü taahhütler verildi. Aylarca birçok toplantı yapıldıktan sonra, kimilerine koltuklar peşkeş çekilerek, kimine de şantajlar yapılarak zar zor bir cumhurbaşkanı adayı belirlendi.

‘KILIÇDAROĞLU, TERÖR ÖRGÜTLERİNİN KUKLASI’

Gelinen nokta itibariyle belirlenen bu aday da, yönetmeye talip olduğu ülkenin, yıllardır amansız bir şekilde mücadele ettiği, elinde masum bebeklerin, aziz şehitlerin kanı olan, terör örgütlerinin kuklası olmuş bir kişi olarak karşımızda durmaktadır. Çünkü bölücü terör örgütlerinin ve meclisteki uzantılarının, açıktan ya da kapalı kapılar arkasında sunmuş oldukları şartları koşulsuz bir şekilde onaylayarak kabul etmiştir.

Diğer taraftan, HDP’nin de Kılıçdaroğlu'nu desteklerken neden milletvekilliği ya da bakanlık pazarlığı yapmadığı da dikkat çekmektedir. Aziz milletimizin her bir ferdi çok iyi bilmektedir ki; kazara Kılıçdaroğlu seçilecek olursa, HDP bakanlık alsa da, alamasa da HDP ne yapmak istiyorsa Kılıçdaroğlu da onu yapacak ve teröristlerin isteklerinin hepsini eksiksiz yerine getirecektir. Çünkü HDP'nin, PKK, FETÖ ve bütün terör örgütlerinin bizzat adayı Bay Kemal’dir.

Seçim maratonunda son düzlüğe girerken HDP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklamasının ardından 7'li koalisyona dönüşen zillet ittifakı, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne kasteden tavizler vererek ülkeyi felakete sürükleyeceğini ilan etmiştir.

‘BU ŞART KANDİL’İN ŞARTI’

HDP'nin tutum belgesi içinde sunduğu ve 7'li koalisyonun onayladığı 'yerel özerklik yönetimi ve kayyum uygulamalarının son bulması' şartı ülkemizi yok etmek için kurgulanmış bir suikast planıdır.

Zira bu şart bizzat Kandil'in şartıdır ve dolayısıyla Kılıçdaroğlu da bizzat kandilin de adayıdır. Çünkü Kılıçdaroğlu'nun HDP'yle birlikte kurduğu özerklik hayali karanlık bir maziye dayanmaktadır.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, 2011'den bu yana özerkliği, her platformda bir vaat olarak dile getirerek, kulaklara yerleşmesi için sinsi bir plan uygulamıştır. 

Kadir Boztepe kalbine yenildi Kadir Boztepe kalbine yenildi

Diğer taraftan, PKK'lı teröristlere peşkeş çekilen HDP'li belediyelere, vatandaşa hizmet için atanan kayyumların, Kılıçdaroğlu tarafından demokrasiye aykırı olduğu kılıfıyla iptal edilmek istenmesi, ülkenin birlik ve bütünlüğüne kastetmektir.

Zira geçmişte yaşanan acı tecrübeler neticesinde teröre destek veren belediyelere kayyum atanmak zorunda kalınmıştır. Neydi bu zorunluluklar, kısaca hatırlayalım;

2 Ekim 2015’te Mardin Dargeçit’te yakalanan bomba yüklü kamyonun, HDP’li Dargeçit Belediyesi'ne ait olduğu belirlenmişti.

9 Temmuz 2016’da Mardin Cevizlik Jandarma Karakolu'na HDP'li Mazıdağı Belediyesi'ne ait bomba yüklü kamyon ile saldırılmıştı, 2 askerimiz şehit edilmişti.

26 Ağustos 2016’da Cizre Polis Karakolu'na HDP'li Cizre Belediyesi'nin bomba yüklü kamyonuyla saldırılmış, 11 kahraman polisimiz şehit olmuş, 78 kişi yaralanmıştı.

12 Eylül 2019'da Diyarbakır Kulp’ta orman işçilerinin bulunduğu arac yolda patlatılmış, 7 orman işçisi vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Patlamanın olduğu yolda ise bir gün önce Kulp Belediyesi yol çalışması yapmıştı ve bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Sadece bu örnekler bile, hem özerklik hem de kayyumların iptali sözünü veren CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, HDP ile yaptığı kirli pazarlığın ne kadar vahim sonuçlara yol açacağını gözler önüne sermektedir.

‘ÜLKEYİ 50 YIL GERİYE GÖTÜRÜRLER’

Diğer taraftan, ekonomik olarak da hiçbir ciddi programı, hazırlığı olmayan ucube 7 li koalisyonun, yaşadığımız asrın felaketi depremler nedeniyle oluşan ağır yükün altından kalkması da imkânsızdır.

Bu yapının inşa ve ihya gibi hiç bir dertleri, projeleri, planları olmadığı da ortadadır. Ayrıca geçtiğimiz aylarda, işbaşına geldiklerinde ülke ekonomi yönetimini ithal danışmanlara teslim edeceklerini de utanmadan, sıkılmadan ilan ettiler.

Böylesi bir durumda da  geçmişte acı tecrübelerle görüldüğü gibi, IMF reçeteleriyle Türkiye'nin tekrar siyasi ve ekonomik buhranlarla 50 yıl geriye götürüleceği de aşikardır.

Bu zillet, bu ucube koalisyonunda kimin ne söylediği, ne yaptığı belli değildir ve kimin eli kimin cebinde onu da bilen yoktur.

Böyle bir yapının Ortadoğu'nun kilidi, ümmetin umudu, son kale Türkiye'yi yönetmeye talip olması, aziz milletimize, güzel ülkemize ve gönül coğrafyamıza yapılan en büyük kötülüktür.

Bunların bu formatta bırakın Türkiye gibi bir dünya devletini yönetmeyi, bir kabileyi bile yönetemeyecekleri ayan beyan ortadadır. Dolayısıyla bizimde bu acı, yakıcı gerçekleri aziz milletimizle paylaşmamız tarihi sorumluluğumuzdur.

‘AZİZ MİLLETİMİZ, UCUBE KOALİSYONU TARİHİN ÇÖP SEPETİNE ATACAK’

Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki aziz ve necip milletimiz her şeyin farkındadır. Karşısına çıkan, her türlü zorluğa rağmen, 14 Mayısta, bu hilkat garibesi, ucube koalisyonu tarihin çöp sepetine atacaktır.

İhanet içerisinde olanlara, iş bilmezlere, gafillere, içeride ve dışarıdaki bütün şer odaklarına unutamayacakları tarihi bir ders daha verecek, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı büyük bir oy oranıyla tekrar seçecek, ‘Türkiye Yüzyılı’nda aziz milletimizin kutlu yürüyüşü kesintisiz devam edecektir.” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi