M.BURAK YALÇIN

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili “Sadece itiraz odaklı olursanız fabrikaları kaybedersiniz. ÇAYKUR’u da kaybedersiniz. Sokaklarda ideolojik türkü söyleyerek sorunlar çözülmüyor” dedi.

‘HAK-İŞ ÇÖZÜM ODAKLI BİR KONFEDERASYON’

Hizmet-İş Sendikası 1. Olağan Genel Kurul toplantısında konuşma yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hak-İş’in çözüm odaklı bir konfederasyon olduğunu kaydeden Arslan, Hak-İş’in önerileriyle tekrar ekonomiye kazandırılan Et Balık Kurumu ve Kardemir örneğini hatırlattı.

‘KAPATTIRMAYIZ DERKEN ÇÖZÜMDE BULMALISINIZ’

Konuşmasına Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine de değinen Arslan şunları söyledi: “Sendikalar bugün şeker fabrikaları için hangi çözümü getirdiler. Kapattırmayız derken, çözümü de bulmalısınız. Hak-İş bir şeye itiraz ediyorsa somut çözümü de önerir. Kapattırmayız, sattırmayız, karşıyız diyerek süreci atlatamazsınız, çözüm de sunacaksınız. Hak-İş itiraz ederken çözümü de ortaya koyuyor. Hak- İş, mücadeleyi böyle yürütür. Hak-İş olarak geçmişte Et Balık Kurumu’nu ve Kardemir’i kurtardık. Aynı şekilde, Bursa Büyükşehir’in su işletmesi, özel su işletmesinde tekel olan Fransız firma SUEZ’e satılmak istendi. Sorun varsa biz işletelim istedik. Mücadelemiz sonucunda SUEZ Bursa ve Antalya’da varlık gösterememiştir”

‘ÇAYKUR’U GELECEĞE TAŞIMAMIZ GEREKİYOR’

ÇAYKUR ve Orman Genel Müdürlüğü’nde de çözüm odaklı çalışmalar yaptıklarını ifade eden Arslan, “ÇAYKUR’un geleceğini düşünerek bir çalışma yaptık. ÇAYKUR işçileri şimdi en az 6 ay çalışacaklar. Bu sayede hem ÇAYKUR”u ayakta tutacağız hem de çalışanları memnun edeceğiz. Orman Genel Müdürlüğü’nde çalışan arkadaşlarımızın da yıllık çalışma sürelerini uzattık. ÇAYKUR’u geleceğe taşımamız gerekiyor. Rekabet edebilir duruma getirmemiz gerekiyor. Sadece itiraz odaklı olursanız fabrikaları kaybedersiniz. ÇAYKUR’u da kaybedersiniz. Sokaklarda ideolojik türkü söyleyerek sorunlar çözülmüyor.” diye konuştu.

‘KAPSAM DIŞI KALANLAR UMUTSUZLUĞA KAPILMASINLAR’

Kamuda taşeron sisteminden vazgeçilmesi ile taşeron emekçilere kamuda kadro verilmesini küresel güçlere ve küresel sermayeye karşı bir meydan okuma olarak değerlendirdiklerini kaydeden, “Sendikal hareket bir süreçtir, yerinde durmaz. 2017 yılında biz taşeron işçileri örgütlerken kimse yoktu. Mücadeleyi başlattık, devam ettirdik, bu aşamaya geldik. 2 Nisan itibariyle kamudaki taşeron işçiler kadro hakkını elde edecekler. Şimdi yeni bir aşamaya geçiyoruz. Hak-İş olarak bize yaraşır şekilde, KİT’lerdeki arkadaşların da kapsama alınması için mücadele edeceğiz” dedi.