Yıllarca araçların yayalara öncelik vermesiyle ilgili çabalar ve çalışmalar yapıladurdu.
Geldiğimiz noktada, çoğunlukla araçlar yaya geçitlerinde yayalara öncelik verir hale geldi.
Geldi gelmesine de son zamanlarda yayalar bu hakkını hiçbir sınır tanımadan kullanmaya başlayınca kesintisiz yaya geçişleri yüzünden özellikle Gazi ve İnönü Caddesi’nde trafik durma noktasına geldi.
Direksiyon başındayken yayaya saygı göstermek ne kadar lüzumlu ise yaya iken de sürücülere saygılı davranıp trafik akışına nefes aldırmak da o kadar lüzumlu hale geldi.
Sürücünün müsadesiyle yaya geçidini kullananlar, elinde telefonla sohbet ederek, sahil kenarında yürür gibi karşıya geçmeye başladı. Tamam koşmayalım ama biraz olsun hızlı adımlarla karşıya geçelim.
Ayrıca karşıya geçişlerin de bir ölçüsü olmalı. Yaklaşık birkaç dakikalık duraksamaya uğrayan trafiğe nefes aldırmak adına, en azından yanınıza gelecek birkaç yayayla birlikte topluca karşıya geçmenin çabasında olalım.
Sürücülerin hakkını teslim edelim ki, çoğunlukla yayalara öncelik veriliyor. Yayaların da bunu sınırsız hak gibi kabul edip, fedakarlık yapmaları gereken durumları göz ardı etmemesi gerek.
Tabiki çocuklu anneler, bebek arabası kullanan anneler, çocuklar, yaşlılar ve özellikle engelliler her zaman öncelik konusunda ayrıcalıklı tutulmalı. İnkar etmemek gerekir ki Çorum’da bu durum çoğunlukla uygulanıyor.
Yayaya yol veren araca, arkada bekleyen araçlardan uyarı kornası çalınmıyor değil. Halbuki biraz sabırlı olup, öndeki aracın bir yaşlıya ya da engelliye yol vermek için durduğunu görüp tahammüllü davranabiliriz.
Koca şehirde aksaklıkların olması muhtemeldir ama tüm aksaklıkları yenecek sihirli değnek bizim gönlümüzdeki saygı, anlayış, hoşgörü ve sabırda gizli.
Yaşlı bir sürücünün tespitini de son söz olarak paylaşalım; “Direksiyon başında yayaya, yaya iken de direksiyon başındaki insana saygı duyduğumuz sürece, memleketin trafik sorununu büyük ölçüde çözmüş oluruz.”
