Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonunda yapılan konferansa konuşmacı olarak Yeni Akit Gazetesi Yazarı Kenan Alpay katıldı.

Program Elvan Alaçam ve Muhammed Emin Kısakol’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ve mealini okumalarıyla başladı.

Sözlerine Eski ve Yeni Türkiye karşılaştırmasının bugüne has bir ifade olmadığına değinerek başlayan Kenan Alpay, tarihsel süreçte bu tanımlamaların dönemin mevcut şartlarına, değişim çabalarına, kabul ve itirazlarına göre sürekli tekrarlanan tanımlamalar olduğunu söyledi.

Eski ve yeni kavramlarının göreceli ve tartışmalı kavramlar olduğunu kaydeden Alpay, toplumun bir kesimine göre değişiklik arz edebileceğini, bu durumun da sözlü ya da psikolojik çatışmayı ve gerilimi doğuracağını, yakın siyasi tarihten örneklerle açıklık getirdi.

Bugün mesafe kat edilmiş olsa da hale darbe geleneği ve onun uzantılarını görmek mümkün olduğunu hatırlatan Alpay, günümüzde yaşanmış olaylar ve bazı şahıslar üzerinden toplumun bir kesimine karşı kin ve nefret söylemin belirgin olarak gözlemlendiğini ve özellikle muhafazakâr ve dindar kesimin hedef tahtasına konduğunu hatırlattı.

Müslüman bir ülkede olmamıza rağmen İslami sembollerden rahatsız olan ve tahammül etmeyen bir kesimin varlığına dikkat çeken Alpay, tv programları ve köşe yazıları ile algı operasyonları yapıldığını bu saldırgan ve ölçüsüz üslubun gerilimi beslediğini vurguladı.

Tartışmalar ve ihtilafların elbette olacağını kaydeden Alpay, fakat karşısındakini susturmaya, hatta yok etmeye çalışan bir tartışma zemininin kimseye faydası olmayacağını dile getirerek, tartışma zemininin ahlaki, yapıcı ve adaleti gözeten bir tarzda olması gerektiğini söyledi.

Müslümanların kendilerine yapılan operasyonlar karşısında sürekli savunmacı ve karşısındakini ikna etmeye çalışan bir pozisyonda olduklarını hatırlatan Alpay, “Oysa bize ahlak dersi vermeye çalışanlar sanat adı altında dizilerle, filmlerle, yarışma ve evlilik programlarıyla değerlerimize büyük bir tehdit oluşturuyorlar” dedi.

Alpay, “İhtiyacımız olan sağlıklı bir analiz gücüne sahip olmaktır. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırmaya çalışan bir sorumluluğu üstlenmedikçe ahlaki mücadele bilincimizi koruyamayız. Birinin yanlışını söylemek ve ona kazanacak şekilde içerden bir eleştiri kültürü geliştirmek gerekir. Bu en yakınımızda ki dahi olsa…” şeklinde kaydetti.

Devlet aklının bürokrasinin aldığı kararlardan ibaret olduğunu hatırlatan Alpay, dün farklı, bugün farklı bir şekilde uygulanabildiğini dile getirip 15 Temmuz sonrası yaşanmış örneklerden bahsederek, “Bizim için önemli olanın ise adil şahitlik bilincidir” dedi.

Alpay, kendi Peygamberine “Bu senden midir yoksa Allah’tan mı?” diye sorduran bir dine tabi olan bir toplumun kendi çevrelerine, idarecilerine, liderlerine de aynı hassasiyeti gözeterek davranması gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı.