Farklı illerde yaşamalarına rağmen her yıl sonbaharda belirlenen bir günde memleketleri Çorum'un Alaca ilçesine bağlı Alacahöyük köyünde buluşan kadınlar, genelde akraba ve komşulardan 8-10 kişilik gruplar kurarak, imece usulüyle binlerce yufka yapıyor.

Alacahöyük köyünde bir asırdan uzun süredir sürdürülen imece usulü yufka yapma geleneği, günümüzde de devam ediyor.

Farklı illerde yaşayan kadınlar, her yıl sonbaharda belirlenen bir günde Alacahöyük köyüne geliyor.

İl dışından gelenlerle köyde yaşayan kadınlar, genelde akraba ve komşulardan oluşan 8-10 kişilik gruplar kurarak her gün bir kişi için yufka yapıyor.

Kadınlardan bazıları hamur yaparken, bazıları yufka açıyor, bazıları da pişirmesini üstleniyor.

Kadınlar, yaptıkları binlerce yufkayı aralarında paylaştıktan sonra evlerine götürüp aileleriyle kış boyunca tüketiyor.

Yufka yapımında görev alanlardan Suriye Kaplan, AA muhabirine, atalarından gelen yufka yapma geleneğini sürdürdüklerini söyledi.

Kışın yiyecekleri yufkayı her yıl eylül ve ekim aylarında köy kadınları olarak birlikte yaptıklarını belirten Kaplan, "Bizim evimiz kalabalık olduğu için yaptığımız yufkalar 3 veya 4 ayda bitiyor ama ailesindeki fert sayısı az olan arkadaşlarımız bir yıl boyunca tüketiyor." dedi.

Yufkaları saklamak için evlerinde depo gibi ekmeklik bölüm yaptıklarını dile getiren Kaplan, "Kışın evde hazır ekmeğimiz bulunuyor. Su ile ıslattıktan sonra ısıtıp tüketiyoruz. Ben 60 yaşındayım, çocukluğumda annemler böyle yapardı, şimdi biz bu geleneği sürdürüyoruz." diye konuştu.

 "Fırın ekmeğinin tadını beğenmiyoruz"

Ankara'da yaşayan 58 yaşındaki Gülizar Kaplan da her yıl iki ay boyunca yufka açtıklarını anlattı. Kaplan, "Ekibin başı benim. Telefonla, 'Şu tarihlerde köyde buluşalım' diyorum. Sonra burada yufka açıp, pişirip herkes evine götürüyor ve bir yıl boyunca tüketme şansı yakalıyor. Çocukluktan beri bu köyde gelenek olmuş, her yıl aynı şeyi yapıyoruz. Bu ekmeğe alışık olduğumuz için şehirde fırın ekmeğinin tadını beğenmiyoruz." ifadelerini kullandı.

Kırıkkale'den gelen Hatice Doğan ise pişirdikleri yufkalardan farklı şehirlerde yaşayan çocuklarına da gönderdiklerini dile getirerek, "Bizden önce annemler yapıyordu, şimdi biz yapıyoruz. Pişirdiğimiz yufkaları kimi köyde kimi de il dışında yaşayan çocuklarına gönderiyor. Bu bize daha ekonomik geliyor." dedi.

 "Herkesi sıraya sokuyoruz"

Yaşamını köyde sürdüren 70 yaşındaki Elmas Kaplan ise yufka yapmanın köylerinin geleneği olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ben yufkaları saçta pişirmekle görevliyim. Diğer hanımlar ise hamur açıp oklava ile yufka yapıyor. Sonra Ankara'dakiler Ankara'ya, diğer illerde oturanlar da yaşadıkları yerlere, alıp ekmeğini götürüyor. 15 gün öncesinden görüşüyoruz ve herkesi sıraya sokuyoruz. O gün kimin sırası geldiyse saklama kaplarını getirir, pişirilen yufkalarını alır gider. Her gün zor olduğu için bir gün dinlenip ertesi gün yufka açmaya devam ediyoruz."

Editör: Haber Merkezi