Gazetemiz Spor Yönetmeni Halil Öztürk, sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Arca Çorum FK'nın 9 haftasındaki performansını değerlendirdi.
İşte Öztürk'ün o yazısı;
"Ligin dokuzuncu hafta maçları sonunda Çorum FK, 18 puanla dördüncü sırada bulunuyor. Kırmızı Siyahlı takım dokuz maçta beş galibiyet üç beraberlik ve bir mağlubiyet aldı. Bu dokuz maçlık periyottan önce son oynadığımız Manisa maçı ile ilgili kısa bir değerlendirme yapalım.
'İlk yarı sezonun en güzel futbolu'
İlk yarıda bu sezonun en baskılı ve güzel futbolunu oynadık. Buna Manisa FK'da çanak tuttu. Maç sonu Taner Hoca'nın açıklamasından bunu anlamak mümkün. Üç gol ve daha fazlası olabilirdi buna karşın rakibe kalende pozisyon vermediğin bir 45 dakika.
Suskun golcü Samudio'nun iki gol attığı maçta kendine gelmesi güzel ancak kaybettiği top kayıpları bizim diğer maçlarda çok canımızı yakar. Yusuf da top kaybı yapıyor ancak o hatasını telafi etmek için 70 metre topu kovalıyor, Samudio'da bunu görmek mümkün değil. Üst ligden gelen futbolcu kardeşlerimiz Yusuf gibi takımı sahiplendiği takdirde bu kadronun hedefe ulaşacağına inanıyorum. Tabiki eksikler var ancak devre arasında yapılacak bir iki dokunuş ile hayallerimizin gerçekleşmesi çok zor değil.
'İkinci yarı çok kötü'
İkinci yarı tam tersine döndü. Çorum FK'da baskı coşku yerine durağanlığa bıraktı. Manisa FK iki değişiklik ile başladı biz aynı tertiple başladık. Taki 65. dakikaya kadar. Orta sahada Çağdaş hocanın Pedrinho, Oğuz, Aleksiç üçlüsü 3-0 öndeki takımın orta sahası olamaz zaten olmadığını maçın ikinci yarısında ilk dakikadan itibaren gördük. Geri dönmekte zorlandık.
Geç gelen bu hamleden sonra da oyunu tutmakta zorlandık ve ikinci hamlede Ferhat'ı orta sahaya alan teknik heyet biraz olsun rakibin topa sahip olmasına engel olmaya çalıştı. İkinci golü yesek durum ne olurdu kestirmek zor ancak bu maçta da gördük ki kulübeden yapılan hamleler hücumda takıma katkı vermekten çok uzak.
'Neden hep Eze, Erkan, Oğuz, Sadık Arda değil' ?
Bu noktada bir iki kelamda taraftara yazmak istiyorum. Takımlarına destek vermesine bir şey demiyorum ancak EZE EZE tezahüratlarına anlam vermekte zorlanıyorum. Sahada mücadele eden diğer futbolcuları yok sayarak yapılan bu tezahürat çok daha düşük bütçe ile transfer edilmesine karşın attığı 4 golle takımını sırtlayan Oğuz'a neden yapılmaz. Yüreğini ortaya koyarak sezon başından buyana doksan dakika oynayan Sadık Arda'ya neden yapılmaz. Onlar Türk futbolcu diye mi acaba ? Bu ekip şampiyon olacaksa takım olmayı başarırsa olacak isimler üzerinden hareket etmek kimseye bir şey kazandırmaz.
'Futbol aklı önemli'
İlk dokuz hafta sonunda şampiyonluk yarışının çok zorlu geçeceği ortada. Bu adaylardan biriside tabi ki Çorum FK. Yönetim üzerine düşeni yaptık bir eksikle. Kulübün bir futbol aklına ihtiyaç var bu eksiği milli arada gidermesi gerektiğini düşünüyorum. Takım ile yönetim arasında köprü olacak bizler içinde arandığında bilgi alabilecek bir isim şart.
'Yedek kulübesi katkısı hiç yok'
Çorum FK'nın şampiyonluk yarışında en büyük eksiğini yedek kulübesi olarak görmeye başladım. Kadro derinliği çok fazla ancak kulübeden gelenlerin takıma katkısı yok denecek kadar az. Yedek kalanların küsmesi ve düşmesi nedeni ile takıma katkı verememesi hedefe giden yolda büyük sıkıntı olarak görüyorum.
Geçen sezonun flaş ismi Eren Karadağ formayı unuttu oyuna girdiğinde yokları oynuyor. Eze ilk iki maç oynadı sonrasında düştü doğal olarak kulübeye çekildi oyuna girdikten sonra ise tamamen 'BEN' diye oynuyor. Son bölümde sağında bom boş arkadaşı dururken kaleye vurması kabul edilecek bir durum değil. Çağdaş hocamın çözmesi gereken bu konu şampiyonluk yolunda çok önemli,
'Eleştiriye tamam hakaret ve küfüre hayır'
Sosyal medyada eleştirilere kimse bir şey söylemiyor ancak bazen öyle kelimeler kullanıyorlar ki insanın gerçekten kanı donuyor. Yaklaşık 700-800 milyon bütçeli bir kadro kuran bu şehrin insanını mutlu etmek için çalışan bir ekibe küfür hakaret etmek ne demek Allah aşkına. Çorumlunun bırakın emini maçının kılını bile taşın altına koymadığı bu dönemde bu şehrin marka değerine sahip çıkanlara sahip çıkmak herkesin görevi diye düşünüyorum.





