İslam, sosyal ve iktisadi hayatın da dürüstlük esasına göre yürümesini emreder. Alışverişte ve sosyal ilişkilerde hiç kimsenin aldatılmamasını ister. Hırsızlık ve zulmü yasakladığı gibi insanların hile ile kandırılmasını da yasaklar. Onun için alırken ve satarken ölçü aletlerinin düzgün olmasını emreder. Sadece aletlerin, değil, ölçü birimlerinin de standartlara uyması gerektiğini belirtir. Hiçbir suretle insanlara haksızlık yapılmamasını ister.
Kur'an-ı Kerim'de bu konuda hükümler vardır:
"Ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam yapın, doğru teraziyle tartın. Bu daha iyidir ve sonu da daha güzeldir." (İsra-35)
"Tartıda taşkınlık edip dengeyi bozmayın. Tartıyı adaletle yapın. Terazide eksiklik yapmayın." (Rahman 8-9)
"Ölçü ve tartıyı tam adaletle yapın. Biz, kişiye gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyiniz." (En'am 152)
Ölçü ve tartı ile ilgili "dürüstlük" kuralı, bütün peygamberler tarafından halkına duyurulmuştur. Mesela Şuayb (as), Medyen halkına şöyle demiştir:
"Ey kavmim! Allah'a kulluk edin. Sizin için ondan başka tanrı yoktur. Ölçü ve tartıyı eksik yapmayın.
"Ve ey kavmim! Ölçü ve tartıyı adaletle yapın. İnsanlara eşyalarını eksik vermeyin. Yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.
"Eğer mümin iseniz, Allah'ın helalinden bıraktığı kar, sizin için daha hayırlıdır. Ben, üzerinize bir bekçi değilim." (Hud 84-86) (Ayrıca bak: Araf-85)
Lut (as)da kavmini şöyle uyardı:
"Ölçüyü tastamam yapın. (İnsanların hakkını) eksik verenlerden olmayın. Doğru teraziyle tartın. İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın." (Şuara 181-183)
Hz. Peygamber (sav) Medine'ye hicret ettiğinde tüccarın satarken küçük, alırken büyük olmak üzere iki farklı ölçek kullanarak hilekarlık yaptıklarını görmüş ve bunu yasaklamıştır. Ölçmeye tartmaya elverişli olan ticaret mallarının ölçülerek - tartılarak alınıp satılmasını emretmiştir.
Medine'deki bu tür haksız uygulamalar üzerine Mudaffifin Suresi inmiştir:
"Eksik ölçüp tartanların vay haline! Ki onlar, insanlardan ölçerek aldıklarında noksansız alırlar. Kendileri onlara (satarken) ölçtüklerinde ve tarttıklarında eksiltirler. Yoksa onlar, o büyük günde dirilteceklerini sanmıyorlar mı?" (Mudaffifin: 1-6)
Hz. Peygamber (sav), piyasadaki farklı ölçü ve tartı aletleri arasında birlik sağlamak amacıyla şu talimatı vermiştir: "Ölçek Medine ölçeği, tartı Mekke tartısıdır." Bu kural sayesinde ölçü ve tartı aletlerinde birlik sağlanmış, adeta ayar kontrol sistemi kurulmuştur.
Hz. Osman, özellikle Medine pazarlarında ölçü-tartı alet ve birimlerini denetlemesi için Haris b. Hakem'i görevlendirmiştir. Bu sistem, günümüzde belli standartlara kavuşturularak uygulanmaya devam etmektedir.
Günümüzde ağırlık ölçmek için terazi, kantar, baskül gibi aletler; ölçü birimi olarak da kg ve türevleri kullanılmaktadır. Uzunluk ölçüsü için metre, sıvılar için litre esas alınmıştır. Bu standartlara ve yasal ölçülere uymayıp da mesela 90 cm'yi bir metre diye yahut 950 gramı 1 kg diye satanlar, süte su katanlar çıkabilir. Yukarıdaki ayet hükümlerine göre bu, sahtekarlık ve hırsızlıktır. Büyük günde yani Hesap Günü'nde bunların hesabı sorulacaktır. Kul hakkı yemekten sorguya çekilecektir.
Müslüman, bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, ticari hayatını bu kurallara göre düzenlemeli ve yürütmelidir.
Ek: (Hadis) Hz. Peygamber buyurdu ki:
"Hırsızların en yaramazı o kimsedir ki şeytan için hırsızlık yapar.
Hz. Ali sorar:
-Ya Resulullah! Bu nasıl olur? Yani şeytana hırsızlık eden kimdir? ve bunun hırsızlığı nedir?
Resulullah (sav) buyurdu ki:
"Bir kimse ölçekten bir avuç yahut bir çanak eksik etse, o noksan olan şeyi şeytan alır. İşte onların rızıkları o şeydendir. Bir kimse helal yerse, dini halis olur, kalbi yumuşak olur, gözleri Cenab-ı Hakk'ın korkusundan yaş dolar. Onun duası için derde bulunmaz, duası kabul olur. Ama her kim haram yerse, onun kalbi ölür, nefsi zayıf olur. Duası kabul olunmaz ve ibadeti az olur."