''Andolsun biz İsrailoğullarından söz aldık ve onlara peygamberlik gönderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanlamışlar, bir kısmını da öldürmüşlerdir.'' (Maide-70)
''Hani bir vakit İsrailoğullarından şöyle söz almıştık; Allah'tan başkasına tapmayacaksınız., ana-babaya, akrabaya, öksüze ve çaresize iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyeceksiniz, namaz kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hala da dönüyorsunuz.'' (Bakara-83)
Yukarıda belirtildiği gibi Kur'an'ın birçok ayetinde İsrailoğulları Allah'a bol nimetler karşılığında defalarca söz vermiş olmalarına rağmen hep sözünde durmamışlar, isyan etmişler ve bununla da kalmayıp peygamberleri dahi öldürmüşlerdir. Böyle bir toplululuktan merhamet ve insaf beklemek hayalcilik olur. Onlar zulümlerine devam edecekler biz ise önce kendimizin yapması gerekeni yapacağız, dert edineceğiz ve sonra Allah'ın yardımını bekleyeceğiz.
Firavun ordusuyla Kızıldeniz'e geldiği vakit, Musa Rabbine yalvarmış ve ''kendilerini kurtarması için dua etmişti de Allah, ya Musa ''asanı yere vur'' demişti ve Kızıldeniz ikiye ayrılmış ve Musa'ya inananlar oradan geçerek kurtulmuşlardı. Evet, sadece istemek yetmiyor, sadece slogan atmak yetmiyor. İsrail mallarını boykot, yürüyüş, nakdi yardım, sosyal medya mesajları ve basın yoluyla herkes elinden geldiği kadar bu zulme karşı gelmelidir. Tüm İslam alemi asasını yere vurmalıdır.
Gazze'de vahşet ve soykırım devam ediyor:
* Sivil halkın üzerine fosfor bombası atılıyor, suçsuz halk kadınlar ve çocuklar vahşice öldürülüyor.
* Gazetecilere, doktorlara dahi silah sıkılıyor, hastaneler bombalanıyor. Yiyecek yok, su yok, ilaç yok. Tüm giriş ve çıkışlar kapatılmış.
* Bir gözü dönmüş İsrailli asker daha fazla Filistinli bebek ölmeli diyor. Üst düzey bir komutan sivil halk masum değil savaş sadece Hamas ile değil tüm Filistinlilerle diyebiliyor.
* ABD Dış İşleri Bakanı Blinken ben bir Yahudi olarak buradayım deme cüretini gösteriyor.
* BBC, bir muhabirin fosfor bombası kullanıldığını söylediği sırada yayını kesiyor.
* İşgalciler bir muhabire '' iyi şeyler söylersen senin için iyi olur diye tehdit ediyor.
Yapılan bu zulümlere ve ihlallere rağmen, tüm Avrupa, NATO ve ABD İsrail'e destek mesajlarını daha ilk günde açıkladılar ve savaş gemilerini gönderdiler. Haçlı Seferleri bitti zannedenler bir kez daha yanıldılar. Demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin, barışın ve medeniyetin temsilcilerinin batı olduğunu zannedenler bir kez daha yanıldılar. AHİM kararlarına uymuyor diye kendi ülkesini eleştirenler bir kez daha yanıldılar. Tarihte sekiz defa Müslüman Türklere karşı yapılan Haçlı Seferleri bitti zannedenler bir kez daha yanıldılar. İki yüz yıldır devam eden misyonerlik faaliyetlerini görmezden gelenler bir kez daha yanıldılar. Yüzyıla yakın bir zamandır devam eden Sömürgeciliği, Afrika'nın madenlerinin çalınmasını ticaret olarak görmek isteyenler bir kez daha yanıldılar.
Bugün Mescidi Aksa'da yapılanlar yeterince milli şuura sahip olmadığımızdan, Kültür emperyalizmi ile kültürümüzü yok edenleri, dilimizi yozlaştıranları ve şanlı tarihimizi yok sayıp resmi tarihi bize dayatanları göremeyişimizdendir. Şu anki durum Türk ve Arap milleti üzerinde oynanan kirli siyasetin meyvesidir. ''Araplar bize ihanet etti, bizi arkadan vurdu'' tezi hafızalarımıza öyle kazınmış olmalı ki bir türlü silinemiyor. Böylece içimizde bir Arab düşmanlığı üretildi. Arap coğrafyasında ise, '' Türkler Araplara sırtını döndü, Batı ile ittifak yaptı'' dediler. Türk Batıcıları ve modernizmi bu iki teze öyle bir sarıldı ki, bir türlü bırakmadı. İslam dünyasındaki bu bölünmüşlük geldiğimiz noktanın bir sonucudur ve İsrail ve destekçilerinin hep işine yaramaktadır. Emperyalizmin ve Siyonizmin attığı bu temelleri yıkmak o kadar kolay olmayacaktır.
Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın…(Al'i İmra103)