Teknoloji, çağımızda günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Teknoloji bağımlılığa dönüşebilecek bir alışkanlık haline gelirken aileleri olumsuz etkilemektedir. Aileler bir arada oldukları vakitlerde paylaşımda bulunmak yerine sosyal medya platformlarını tercih etmektedir. Teknolojik gelişmelerin hızla artması insanları esaret altına alırken bağımlılığa dönüşmektedir. Ayrıca ekran süresinin artması hem yetişkin hem de çocukların zihinsel gelişimini olumsuz yönde etkiler.
Son zamanlardaki bilimsel çalışmalar da teknoloji, sosyal medya, ekran süresi üzerine yoğunlaşmıştır. Aile içi sorunlar, iletişim problemleri, boşanmalar üzerinde yapılan çalışmalarda teknolojinin etkisinin olduğu açıktır. Çocuklardaki ekran süresinin fazla olması konsantrasyon becerisini azaltırken zihinsel tembelliğe yol açmaktadır. Beyin için önemli olan uzun süre bir şeyi dinlemek değil bir yandan da düşünmektir. Ekran bağımlılığı etkin düşünmeye engel olmaktadır. Ekranın zihinsel tembellik yapmasının yanı sıra yorumlama, düşünme becerilerinin gelişmesine de engel olmaktadır. Analitik düşünce, sentezleme, zihinsel beceri gücü azalır ve yaratıcılık körelir. Bu durum en çok çocuklarda gözlemlenmektedir. Aile bireylerinin ekran sürelerinin artması aile içi iletişime zarar verirken, sevgi ve saygı bağlarını da zayıflatır. 
Ekran bağımlılığı çocukların zihinsel ve dil gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Konuşmada gecikmeler, anlamlı sohbet edememe en sık görülen problemlerdir. Çocuğun uslu durması, yemek yemesi için ekranla ödüllendirilmesi doğru bir davranış değildir. Çocuğun motor gelişimi bile ekran süresinin fazlalığından etkilenmektedir. 
Bir çocuğun sosyal açıdan gelişim gösterebilmesi için akranlarıyla oyuna dahil olabilmesi, iletişim kurması, etkileşim içinde bulunması gerekir. Devamlı olan ekran bağımlılığı çocuğun bu etkileşimi sağlamasına engel olmaktadır. Çocuk bu durumda ekrandan gereken mesajları alsa bile mesaj veremez hale gelmektedir. Ekran bağımlılığı olan çocuklarda bu sebepten mutsuzluk, doyumsuzluk ve yalnızlık gözlemlenmektedir. 
Anne- Babalar Ekran Süresini Kısaltmak İçin Neler Yapabilir?
Ekranın çocuklar üzerindeki etkisini olumlu hale getirebilmek için anne- babaların rehber olmaları gerekmektedir. Çocuk sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesi için sevgi dolu bir aileye ihtiyaç duyduğu kadar disiplin sağlayabilecek kurallara da ihtiyaç duymaktadır. Ailelerde ortak alınmış kurallar olmalıdır. Ekran süresinin mutlaka bir sınır olmalı, ekran kurallarına uymamanın sonucunda çocuk mutlaka sorumluluk almalıdır. 
Ekran bağımlılığın sonuçları uzun vadede ortaya çıkar. Başlangıçta görülmeyen sonuçların ilerde derinleşmemesi için erken yaşta önlem almak gerekir. Ekran kullanımında ebeveynlerin seçici ve yönlendirici olması önemlidir. İnternet aynı zaman da önemli bir eğitim aracı haline de gelmiştir. Çocukluk çağında öğrenilen her şey yaşadığı dünyada iyi ya da kötü olarak yerleşir ve geleceğine yatırımdır. Çocuk ekran karşısında iyi vakit geçiyor ve anne babasına rahat vakit geçirme fırsatı sunuyor gibi görünebilir. Ancak çocuk bu sırada dünyayı tanıyor ve doğru ya da yanlış olduğunu fark etmeden tüm mesajları alıyordur. Anne-babalar, çocuğun dünyayı tanımaya dair doğru mesajları almasıyla ilgili kendilerini sorumlu hissetmeli ve ekran kullanımı gözeterek kontrol etmelidir. 
Ekran süresiyle ilgili yalnızca kontrol yetmez aynı zamanda rol model olmak gerekir. Ekran yerine kitap okumayı, hobileriyle ilgilenmeyi tercih eden bir anne-babaya sahip olan çocuklar ekran süresini kısaltmaya daha yatkın olacaklardır. Teknoloji, doğru kullanıldığında dünyayı tanımak ve anlamak için bir araç olabilir. Bilinçli teknoloji kullanımı için çocuğa yardımcı olunmalıdır. Çocuğa gerekenler anlatılır ve aile içinde uygulamaya konulursa teknolojiyi yasaklamak, tablet/ telefonları bir yere kaldırmak, sosyal medya hesaplarını kapattırmak vb. çözüm yollarına gerek kalmaz. Çocuklar, yasakların her zaman bir çözüm yoluyla halledilebileceğini düşünür. Tüm bu yasakları aşmak için yanlış çözüm yollarına yönelebilirler. 
Anne-babalara düşen teknolojiyi doğru kullanmayı öğretmek, ekran süresine sınır koymak, model olmak ve teknolojinin doğru kullanımda hayati bir araç olduğunu öğretmektir. Çocuklar gün sonunda ekran tarafından yönetilen değil yöneten olmalıdır.