Bir ilinde yetiştirilen veya üretilen üründen alın da oranın meşhur şairi, bilgini, sanatçısı, komutanı, devlet adamı veya kahramanı o ilin tanıtımı için en değerli fırsattır. Bu bağlamda leblebi de Çorum için en iyi tanıtım araçlarındandır.
Son yıllarda Çorum; kiremit ve tuğla imalatı, değişik sanayi ürünleri, tavuk çiftlikleri ve yumurta üretimi ile de ülke çapında kendinden söz ettirir oldu. Ancak gurbete gittiğimiz zaman ilk sordukları şey, Leblebi getirdin mi olmaktadır. Çünkü yıllardır misafirler leblebiyle ağırlanır, leblebi hediyesiyle uğurlanır. Söze sohbete onunla başlanır. Çay, onunla daha keyifle içilir. Leblebi, damağımızın tadıdır, midemizin ilacıdır. Bazan aşk ve muhabbetin, çoğu zaman da sohbetin çerezidir.
Bu duygularla Çorum Leblebisi'nin tanıtımının Çorum'un tanıtımı olacağı düşüncesiyle bir çalışma başlatmak istedim. 2000'li yıllarda bu amaçla Leblebiciler Odası Başkanı Mahmut Ahıskalı'ya gittim Çorum Leblebisi'nin tanıtımı için bir şeyler yapmak gerektiğini söyledim. Mesela leblebi üretimini anlatan bir yazı dizisi ve tanıtım belgeseli hazırlayalım dedim. Başkan bu zor dedi. Öyleyse en yaşlı ve kıdemli leblebicilerle röportaj yapalım, önce gazetelerde yayınlayalım, ardından da kitaplaştıralım dedim. O da ilgi görmedi. Sonunda leblebicilikle ilgili şiir yarışması açalım; Çorumlu şairler, ozanlar, öğrenciler ve ilgi duyan sanat severler katılsın, dedim. Burada derece alanlara sembolik para ödülleri verelim. İlk üç şiirin bestelenmesini sağlayalım. Ülke çapında ses getirecek bir tanıtım ile bu türküyü tüm Türkiye'ye duyuralım, dedim. Zahmetli ve külfetli gelmiş olsa gerek ki pek ilgi göstermedi.
Bu teklifi o yıllarda Belediye Başkanımız Sayın Turan Atlamaz'ın Katipler Konağı'nda sanatçılarla yaptığı toplantılarda da dile getirdim. Ancak o da bir sonuca varmadı. Halbuki çıkacak olan güfleyi bestelemeye hazır insanlarımız da vardı. Ancak ürün ortaya çıkmayınca o da sözde kaldı.
Fakat benim dileğim bir türlü gerçekleşmedi. Ama bu orada Çorum Leblebisi için coğrafi işaret alındığını öğrendim. Buna sevindim. Fakat şiirli-türkülü tanımın yeri başka deyip ısrarımı sürdürmeye karar verdim. Yıl 2022.
Aralık ayında projemi önce İl Kültür ve Turizm Müdürü Sümeyra Bektaş'a ilettim. Ayrıntılı biçimde anlattım. İlgi gösterdi. Bunu mutlaka değerlendireceğini, ciddiyetle değerlendireceğini söyledi. Aynı teklifi Belediye Kültür Müdürü Eray Çetinkaya'ya ilettim. O da dikkatle inceledi. Nasıl yapabiliriz diye düşünmeye başladı.
Önce amacı, konusu, şartları belirtilerek bir yarışma açılması gerektiğini söyledim. Yarışmaya ciddiyet kazandırmak ve ilgiyi artırmak için mütevazi bir para ödülü de konmalı dedim. Burada derece alan vurgulu ve etkili şiirlerin bestelenerek büyük bir kampanya ile Türkiye'ye duyurulması gerektiğini söyledim.
Her iki kuruma da teklifimi yazılı olarak ve ayrıntılı biçimde sundum. Gerisi yetkililerin gayretlerine bağlı…
Gereğini merakla bekliyorum.