HURŞİT BOZKURT

Diyanet-Sen Şube Başkanı İsmail Şanal, Danimarka'da bir grup provokatör tarafından Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağına yapılan saldırıyı kınadı. Şanal, uluslararası yargı kurumlarını bu provokatif eylemlere karşı göreve çağırdıklarını söyledi.

Bakanlığın onayı olmadan fiyatı değiştirilemeyecek Bakanlığın onayı olmadan fiyatı değiştirilemeyecek

İsmail Şanal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türk Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e ve Türk bayrağına karşı yapılan aşağılık saldırıyı lanetlediklerini kaydetti.

Eyleme izin veren Danimarka yetkililerini ve polislerini kınayan Şanal, “Dini ve milli değerlerimize yapılan bu hadsiz saldırılar kesinlikle kabul edilemez. Başta Danimarka makamları olmak üzere uluslararası yargı kurumlarını bu provokatif eylemlere karşı göreve çağırıyoruz” dedi.

İsveç’te yaşanan benzer olayların ardından Danimarka’da da Kur’an-ı Kerim’in ve Türk bayrağının yakılmasının ve her iki olayda da İsveç ve Danimarka polislerinin bu alçak eylemlere izin vermesinin kabul edilemez olduğunu belirten Şanal “Bu yaşananlar İslam’a, kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e ve bayrağımıza karşı nefret eylemleridir ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu alçak saldırılara izin veren bütün ülkelerin yetkilileri derhal bu akıl tutulmasından dönmelidir. Danimarka hükümeti düşünce özgürlüğü bahanesi ile milyonlarca Müslümanın değerlerine, kutsal kitabına saygısızlık edilmesine şanlı Türk bayrağının yakılmasına izin veriyor. Müslümanlar olarak yapılan bu alçakça saldırıyı lanetliyoruz. Teröre desteğin, kutsal değerlere saldırının bahanesi kesinlikle düşünce özgürlüğü olamaz. Avrupa bu köhnemiş zihniyetten derhal vazgeçmelidir” açıklamasında bulundu.

Avrupa’da terör seviciliğinin ve İslamafobinin her geçen gün tırmandığına dikkati çeken açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İslamofobi ve teröre destek Batı’da adeta siyasi bir endüstri haline gelmiş bulunuyor. Bu endüstri gerçekleri perdelemek, hakikatleri çarpıtmak, teröre desteğini meşrulaştırma amacına hizmet etmektedir. Teröre destek verenler bilmelidir ki destekledikleri terör bir gün kalkıp kendilerini de vuracaktır. Batı, ya Müslümanlarla birlikte yaşamayı değerlerine saygı göstermeyi öğrenecek ve Müslümanları kabullenecek ya da etrafına yüksek duvarlar öre öre adeta bir zindana çevirdiği karanlık ülkesinde cehennem yalnızlığına mahkûm olacaktır.

Bizler Hz. Musa’ya da, Hz. İsa’ya da sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e de (SAV) kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e de kimsenin hakaret etmesine izin vermeyiz. Müslümanlar olarak tahriklere gelmeden sağduyu ve aklı selim ile Avrupa’nın bu saldırgan, provokatif tavrına karış da dik durmalıyız. Ancak şu da bilinmelidir ki Yüce Kitabımıza, Peygamber efendimize, bayrağımıza yapılan saldırılar karşısında hiçbir Müslüman sessiz kalmayacaktır. Tüm Müslümanlardan bu tür tahriklere sağduyu ve İslam dininin bizlere öğrettiği hassasiyetle yaklaşmalarını rica ediyoruz. Bizler sevgi ve merhamet dini İslam’ın temsilcileriyiz. Biz ne bizim ne de bir başka inanç grubunun inancına kutsalına hakaret edilmesine de kesinlikle izin vermeyiz.”