RECEP MEBET

Partisinin İl Kongresi için Çorum'a gelen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Desteci, Barış Pınarı Harekatı'na işgal diyenlerin ya hain yada soysuz olduğunu söyledi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Barış Pınarı Harekatı’nı soykırım olarak nitelendiren terör örgütü yandaşı milletvekilleri için, “TBMM’nin şerefli koltuklarında oturan şerefsizler” ifadelerini kullandı.
Partisinin İl Başkanlığı bürosu açılışı ve olağan kongresi için Çorum’a gelen Mustafa Destici, Fırat’ın doğusunda gerçekleştirilen askeri harekatı ve yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
BBP Lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle anarak sözlerine başlayan Destici, “Yolu yolumuz, davası davamızdır” diyerek partililere seslendi.
Barış Pınarı Harekatı’nı desteklediklerini vurgulayan Destici, “Allah kahraman ordumuzu mansur ve muzaffer eylesin” duasında bulundu.

 

‘BİZİ AYIRMAYA GÜÇLERİ YETMEZ’
ABD ve AB ülkelerinin harekata karşı sergiledikleri tutumu eleştiren Mustafa Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Batı’nın söylemlerine ortak olan iş birlikçi hainler de onlara eklenerek harekatın Kürtler’e karşı yapıldığını iddia ediyorlar. TBMM’nin şerefli koltuklarında oturan şerefsizler, dışardakilerle aynı şeyleri söylüyorlar. Ermeni artıkları, işgal ve soykırım iddiası ile güya Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyorlar.
Büyük bir iftira ve karalama içindeler. Buradan hem Batı’ya hem de bu soysuz ve hainlere şunu söylemek istiyorum; Kürtler bizim kardeşimiz. Kürtler’le, etle tırnak gibiyiz. İslam'la müşerref olduğumuz günden bu yana kardeşiz. Sultan Alparslan'ın ordusunda Malazgirt'te, Selahaddin Eyyübi'nin ordusunda Kudüs önlerinde ve Çanakkale'de birlikte savaşmışız. Dolayısıyla biz biriz. Bizi ayırmaya kimsenin gücü yetmez. Dolayısıyla bu harekat asla Suriye'nin doğusunda yaşayan Kürt kardeşlerimize karşı değildir. Bu büyük bir iftiradır.

 

‘MÜSAADE ETMEYİZ’
Bu harekat asla bir işgal değil, aksine bölgeyi terörden arındırma ve özgürleştirmedir. O toprakları asıl sahiplerine teslim etmek için yapılmış bir harekattır. Güvenli bölge oluşturarak, ülkemizdeki mültecileri kendi vatanlarına kavuşturmak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak da bu harekatın temel hedeflerindendir. 
Suriye'nin bir parçasını kopartıp orada PKK/PYD/YPG'ye bir terör devletçiği kurmak istemektedirler. Kanımızı, canımızı veririz ama orada dinsiz bir terör devletinin, İslam coğrafyasının kalbine ikinci bir siyonist İsrail gibi kurulmasına müsaade etmeyiz ve etmemeliyiz.

 

‘ERKEN KONUŞMAMAK, BEKLEYİP GÖRMEK LAZIM’
Batı, harekatı durdurmak istedi. ABD heyeti Türkiye’ye gelmeden bir mektup yazıldığı ortaya çıktı. Aptalca ifadelerin yer aldığı bu mektubu kınıyor ve reddediyoruz. Böyle bir seviyesizliği kabul etmemiz mümkün değil. Muhataplarının da bu doğrultuda mektubu ifade etmelerini istiyoruz.
Neticede 13 maddelik bir mutabakat metni yayınlandı. İnşaallah söz konusu maddeler, yazıldığı gibi hayata geçer ancak bizim bazı endişelerimiz var. Gerçekten terör örgütü mensupları geri çekilecek mi? Harekata başlarken planladığımız alan tamamen terör örgütünden arındırılacak mı? Ağır silahlar iade edilecek mi? 
Eğer bütün şartları yerine getirilirse bu metin Türkiye için bir kazanımdır, olumludur. Ancak bunun için erken konuşmamak, 120 saatin sonunu bekleyip ABD'nin dediklerini yapıp yapmadığını, Türkiye'nin taleplerinin tam olarak karşılanıp karşılanmadığını görüp değerlendirme yapmamız daha doğru olur. 
Sayın Cumhurbaşkanı '120 saatin sonunda mutabakat yerine getirilmezse harekat kaldığı yerden devam eder' dedi ki bu çok doğru bir sözdür. Bizim de beklentimiz bu yöndedir. Arzu ediyoruz ki, üzerinde mutabakata varılan metne uyulsun ve güvenli bölge bu sayede gerçekleşmiş olsun. Bu anlamıyla Türkiye için olumludur ve büyük bir kazanımdır. Harekatın başlaması yönünde irade ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Hükümet üyelerine, devletimizin yetkililerine, sahada bizzat çarpışarak kararı uygulayan Türk Silahlı Kuvvetlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Allah her daim yar ve yardımcıları olsun.

 

‘SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ YERİNE TAŞINMALI’
Harekat kapsamında Süleyman Şah Türbesi de asıl mekanına taşınmalı. Suriye içindeki Türk toprağı muhafaza edilmeli. 

 

‘TÜRKİYE’NİN BÜYÜK BİRLİK’E İHTİYACI VAR’
Leblebisi ile meşhur olan Çorum aynı zamanda bir sanayi kenti. Hattuşa gibi tarihi değerlerin yanında Hitit Üniversitesi de bu toprakların önemli değerleri arasında. Bu topraklarda yetişen manevi önderler, tarih boyunca önemli görevler üstlenmişler. İskilipli Atıf Hoca da bu isimlerden biri. Hepsini rahmetle anıyoruz, ruhları şad olsun. Birliğe, dirliğe katkı sağlamış bu topraklara ve Çorumlu kardeşlerimize saygı ve selamlarımı sunuyorum. Şehir merkezinin yanı sıra ilçelerde de teşkilatlarımızı güçlendirmeliyiz. Türkiye’nin Büyük Birlik’e ve bu kadrolara ihtiyacı var. 

 

‘ANADOLU SANAYİSİ DESTEKLENMEZSE...’
Yaşanan sürecin ardından ekonomi ile ilgili bazı beklentiler var. Sanayiciler, üreticiler ve esnaf desteklenmeli. Anadolu sanayisi desteklenmezse ekonominin bel kemiği kırılır. 

 

‘ASGARİ ÜCRET 2 BİN 500 TL OLMALI’
Emeklilikte Yaşa Takılanlar, haklarının iade edilmesini bekliyorlar. Ülkemiz ekonomisi yüzde 20’nin üzerinde bir enflasyon gerçeği ile karşı karşıya. Asgari ücret de en az yüzde 20 oranında artırılarak en az 2 bin 500 TL olmalı.

 

‘SİYASİ PARTİLERE DEVLET YARDIMI KALDIRILSIN’
5 siyasi partiye 420 trilyon para verildi. Siyasi partilere devlet yardımı kaldırılsın. Her parti bağışlarla siyaset yapsın. Partilere ayrılan kaynak da emeklilere pay edilsin. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ortadayken böylesi bir meblanın partilere aktarılması yazıktır, günahtır. Bu konuda Meclis’e bir kanun teklifi vereceğiz.”
BBP Çorum 3. Olağan İl Kongresi’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Destici, partililere seslenerek, “Yeni yönetime sahip çıkın, yükü birlikte omuzlayın” çağrısında bulunarak sözlerini tamamladı.