CHP Çorum İl Başkanı Ümit Er, “Asrın felaketi Erdoğan” sözlerini eleştiren AK Parti İl Başkanı Yusuf Ahlatcı’ya cevap verdi.

Vali Dağlı’dan Ülkü Ocaklarına ziyaret Vali Dağlı’dan Ülkü Ocaklarına ziyaret

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ümit Er, iktidarın, Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketinin ardından koordinasyon sağlayamadığını, daha önceki dönemde yaptığı imar afları ile asrın felaketini yaşattığını iddia ederek eleştiride bulunmuş, AK Parti İl Başkanı Yusuf Ahlatcı da, Ümit Er’in açıklamasını ‘çirkin yakıştırma’ olarak yorumlamış ve “Kendilerine iade ediyoruz” demişti.

‘İSTİFA ETMEK ZOR DEĞİL’
Böyle bir dönemde dayanışmaya, birlikteliğe önem verileceği yerde hakaret dilinin tercih edilmesinin yanlış olduğunu belirten Ümit Er, Ahlatcı’nın, partisine ve kendisine yönelik eleştirilerine, “Bu güne kadar hala tuvalet sorunu bile çözülemedi. On binlerce insan enkaz altında iken inşaat tartışması başlattınız. Toplumu birleştirmek, dayanışmayı güçlendirmek gerekirken, küfür dilini tercih ettiniz.  Çok zor değil istifa etmek. Elbet bu halk bu enkazı da kaldıracaktır” şeklinde cevap verdi.
Halk can derdine düşmüşken, iktidarın, eleştirilerin defterini tutmaya çalıştığını ileri süren Ümit Er, “Halkın da bir defterinin olduğunu unutmayın” dedi.

CHP İl Başkanı Ümit Er, açıklamasını şöyle sürdürdü: 

‘İNSANLARI ENKAZ ALTINDA BIRAKMAK ASRIN FELAKETİ DEĞİL DE NE?’
“Acıların en büyüğünü yaşıyoruz. STK’sı, belediyeleri ne varsa birlik içerisinde yaraları sarmaya, derman olmaya Cumhuriyet Halk Partisi olarak katkı vermeye çalışıyoruz. 
Felaketin boyutunu katmerleştirenler hiç kimse bir şey söylemesin, hiç kimse görmesin istiyorlar. İnternet siteleri kapatılıyor, birkaç tane muhalif kanala cezalar peş peşe gelmeye devam ediyor. 
Asrın felaketini size anlatamamışız sayın başkan…
Depremin etkilediği 10 ilde imar affı kapsamında verilen yapı kayıt belgesi sayısı tam 294 bin 166 oldu. Adana'da 59 bin 247, Adıyaman’da 10 bin 629, Diyarbakır’da 14 bin 719, Gaziantep’te 40 bin 224, Hatay'da 56 bin 464,  Kahramanmaraş’ta 39 bin 58, Kilis’te 4 bin 897, Malatya’da 22 bin 299, Osmaniye’de 21 bin 107, Şanlıurfa’da 25 bin 521 yapı kayıt belgesi verildi.
"Vatandaşımızın sorununu çözdük, imar affı getirdik” dediniz. Peki bu imar affı neydi? Vatandaşın sadece kendi beyanıyla kaydı olmayan doğru bir biçimde yapılmamış, projesiz, izinsiz  binasını ya da yapısını kayıt altına aldırabilmesi. İmar affı için reklam filmleri bile çekildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı reklam yaptı, "Kayıtsızca yapılan yapılar kayıt altına alınıyor devlet vatandaşı ile helalleşiyor."  O reklamda bir yaşlı teyze, "Benim yıkıldı yıkılacak bir binam var bunu da kayıt altına alıyor musunuz” diyor. Tabi ki devlet sizi de düşündü, sizi de imar affı kapsamına alıyor" diyerek insanları enkaz altında bırakmak asrın felaketi değil de nedir? 

2002 yılından 2018 yılına kadar getirilen af yasaları genelde küçük çaplı düzenlemeler içerirken, 2018’de kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde tarihin en büyük imar affına imza atıldı. 31 Aralık 2017 ve öncesinde yapılan tüm kaçak binalar, kişilerin beyanı esas alınarak affa uğradı. Böylece örneğin iki kat izni olan binasına 2 de kaçak kat çıkana, parası alınıp imar izni verildi. 10 milyona yakın başvurunun alındığı af sayesinde 26 milyar lira para toplandı. Hiçbir bilimsel literatüre uymayan, sadece tek adam rejiminin uyguladığı bu sistem on binlerce yurttaşımızı enkaz altında bırakmıştır.
Birilerini zengin edip ranttan başka bir şey düşünemeyen iktidarı yönetenler her zamanki gibi yine muhalefeti sorumlu tutma çabasındalar. 20 yıldır iktidarda olup ülkeyi yönetemeyenler sorumluluklarını, yaptıklarını laf cambazlığı ile kamufle edip halkın gözünden kaçamazlar. 

‘HALKIN DA BİR DEFTERİ VAR’
Kritik saatlerde 72 saat ordu devreye sokulmadı. Yollar ulaşıma kapandı, hava alanları çalışmadı. İletişim günlerce sağlanamadığı gibi Twitter kapatılarak kurtarma operasyonlarına sekte vuruldu. TTK maden kurtarmacıları deprem bölgesine götürülmediği için 30 saat sonra işe  başlayabildiler. Yardıma gelenlerle eşgüdüm sağlanamadı.  Koordinasyonsuzluk gelen yardımları organize edemedi. Bu güne kadar hala tuvalet sorunu bile çözülemedi.
Bu acılı günlerde gördüklerimizi yazıya döküp karamsarlıkları yükseltmek istemiyorum. Ancak halkın da bir defterinin olduğunu sakın unutmayın.

‘HALK CAN DERDİNDE’
Durumun ciddiyetini kavrayamamış ezber cümlelerle bir yerlere mesaj vermeye çalışıp, toplumu bölerek kendinize alan açma döneminiz çoktan bitti. Halk can derdinde hala anlamadınız mı?  
Ülkemizi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında akılla, bilgiyle, bilimle, hürriyetle, adaletle, vicdanla baştan kuracağız. Kimsenin şüphesi olmasın.” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi