Bir insan işe girmek için çok emek vermediyse o insan en ufak bir sıkıntıda hissi davranır ve basar istifa dilekçesini. Sonra ailesi toparlamaya çalışır ama buna da bazen muvaffak olamazlar. Çünkü his aklın önüne geçmiştir. İşte bu bağlamda ilgili kurumdaki bazen odacı bazen müdür bazen de genel müdür çok önem arz etmektedir. Ailesinin günlerce uğraşıp beceremediğini o bir cümle ile becerebilir. Yıllar geçip aklı başına geldikten sonra da hep duasını alır.
20-25 sene önce görev yaptığım bir ilçede yaşanan genç öğretmenin istifa olayını paylaşmak istiyorum. Ümit ederim beğeni ile okur ve sizlerde, en ufak sıkıntıda ''istifa edeceğim'' hızlı gençlere yerine göre ablalık, abilik, babalık yaparak yardımcı olursunuz.
Eğitim Fakültesini bitirdi. KPSS sınavlarına girdi. Başarılı oldu ve Çorum'un ilçesinde bir okula öğretmen olarak başladı. Biraz hızlı biri olduğu için her şeyi kafaya takıyor dolaysıyla sorun yumağını günden güne büyütüyordu.
Resmi görevi olmamasına ve istememesine rağmen farklı okullarda ücret karşılığı çok ders verilince morali bozuldu. Ben istemiyorum dedi ama küçük ilçe olduğu için söz dinletemedi. Zaten psikolojisi de iyi değildi. Bu da işin tuzu biberi oldu. İstifa dilekçesini yazıp okuldaki memurun masasına bırakıp gitti. Genç memurun önerilerini hiç kala bile almadı. Memur dilekçeyi müdür yardımcısına götürdü. Durumu anlattı, müdürüm buna yardımcı olalım dedi. 
Müdür yardımcısı sosyal ve insancıl biriydi. Dilekçeyi hemen işleme koymadı. Öğretmeni aradı. Sana 10 gün rapor aldım gez dolaş, moralin düzelince gel dedi. 10 gün geçti ama öğretmen gelmedi. Tekrar aradı. 
- Hocam gelecek misin?
- Hayır, 
- Hocam, sana 10 gün daha rapor alıyorum. İyice dinlen rapor bitince gel görevine başla dedi. Bu arada ikili ilişkilerle diğer okullarda verilen dersleri de iptal ettirdi. 20 günlük istirahat sonrasında öğretmenin psikoloji bir nebze düzelmiş, tabiri caizse aklı başına gelmişti. Dolaysıyla gelip görevine başladı. Müdür yardımcısı uzaktan uzağa takip edip yardımcı oluyordu. 'Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' misali öğretmen de değişime uğradı okulda en iyi öğretmenlerden biri oldu. İkinci senesinde, ''İlçenin en ücra okulunda ders verseniz de itiraz etmem seve seve giderim'' dedi.
Genç memur ve müdür yardımcısı hissi davranarak istifa etmeye çalışan öğretmeni kazanmış oldu. Kazanmakla da kalınmadı okulda uyumlu ve başarılı bir öğretmen olmasına katkı sağlandı.
İlgili memur ve müdür yardımcısı da iyi insanlardı. Kaymakam Beyin odasında toplantıda gıyabi olarak müdür yardımcısının ismi geçince Kaymakam Bey kendisinden 'Arkadaş kendi imkânlarıyla, yerine göre özel arabasıyla giderek okula bir şeyler kazandırabilmek için can atıyor' diye övgüyle bahsetmişti. 
Aradan yıllar geçer ilgili öğretmen; kendine o zor dönemde yardımcı olanlara ''Bugün öğretmenlik mesleğini icra ediyorsam bunu sizlere borçluyum. Yapacağım bir iş varsa 7/24 emrinizdeyim' diye kalbi teşekkür eder. 
20-25 sene önce tanıdığım o memura ve müdür yardımcısına gıyabi olarak ben de teşekkür ediyorum. Güzellikleri paylaşalım ki ziyadeleşsin.
*
33 sene önce Kargı ilçesinde görev yaparken o zaman 20 yaşlarında olan Satılmış Karatepe diye bir okul arkadaşım imam olarak dağ köyüne atanmış. Buna, İlçe Müftülüğünde memur fırçayı basınsa, gururuna dokunmuş morali bozulmuş. Çarşıya gelmiş kâğıt kalem alıp istifa dilekçesi yazacak. O arada ben denk gelmişim. Çay ocağına oturmuşuz. Olup biteni dinlemişim. Kendisinin gariban köylü çocuğu olduğunu, dolaysıyla görev almanın da zor olduğunu, memurların, müftülerin gelip gideceğini ama kendisinin kalacağını ifade ederek moral vermişim. Elindeki kâğıdı yırtıp atmışım ve istifa etmekten vaz geçirmişim.
Geçenlerde arkadaş emekli olmuş teşekkür için beni aradı. Ve ''Abi,  sen olmasaydın ben bugün emekli olamazdım. Emekliliğimi sana borçluyum. Beni cahil dönemde istifa etmekten kurtardın. Allah senden razı olsun'' deyip benim unuttuğum aramızda geçen o konuşmayı aktardı. 
Bundan daha güzel mutluluk olur mu?
ÖZETİN ÖZETİ: Her insan maddi manevi, ailevi sıkıntı  yaşayabilir. Önemli olan zor da kalana fırsat bu fırsat deyip VURMAK değil yanında DURMAK gerekir. En vefasız insan bile lafı çıkınca gıyabi övgüyle borcunu öder. Bu da yeter de artar bile. 
Sevgili gençler; hissi davranıp istifa etmek kolaydır lakin o istifayı geri almak veya emsal işini bulmak pek kolay değildir. 'Her gecenin sabahı her kışın baharı vardır' Kişiler gelir geçer lakin işler bakidir. Sabır… Sabır… Sabır…