HABER/YORUM: EROL TAŞKAN
Hıdırlık Kur’an Kursu, yıllardır verdiği eğitim hizmeti ve yetiştirdiği hafızlarıyla bu şehrin abidelerinden birisi olurken, mahkum edildiği eski binasından bir türlü kurtarılamıyor.

Mülkiyeti İmam Hatip Vakfı (İMVAK)’a ait olan arsanın üzerine, adına yakışır bir bina bir türlü kazandırılamıyor. 
Şehir istiyor, yetkililer istiyor. Her türlü çaba var fakat bir türlü sonuç alınamıyor. 

Müftülük ve İMVAK yöneticileri arasında zaman zaman olumlu geçen görüşmeler, her ne hikmetse sona doğru kördüğüme dönüşüyor. 

Söz konusu alanın vakıf malı olması, bu konunun önünde engel olmamalı. Vakıflar milletin malının emanetçisidir. Kaldı ki hali hazırda yıllardır Kur’an Kursu olarak hizmet veren kurum, yine aynı hizmetlerine devam edecek. Şanına yakışır bir binaya kavuşturulmasının ne gibi bir sakıncası olabilir?

Son görüşmede Diyanet Vakfı’nın 49 yıllık tahsis şartına karşılık, İMVAK yöneticilerinden 19 yıllık şartı önü sürüldü. Olumlu geçen görüşmeler bir kez daha kördüğüm noktasına vardı. 
Kur’an-a hürmet, Kur’an yolunun talebelerine hürmet adına, bu meselenin halli için kimin etkisi-yetkisi varsa, armudun sapı-üzümün çöpü demeksizin bu meseleye katkı sunmalı ve değeri arşa varan bu hizmetin daha kaliteli mekanlarda ve insana yaraşır bir şekilde devam ettirilmesinin önü açılmalıdır. 

Her kim ki bu meseleye olumlu katkı sağlarsa, bilsin ki kıyamete kadar amel defteri kapanmaz ve gökleri aydınlatacak bir kandili ahireti için bugünden tutuşturmuş olacak. 
Elbette ki tam tersine tavır alanlar da bu işin hem dünya da hem de ahirette vebali olduğunu, intizara uğrayacağını unutmadan, işin hayır yönüne sarılıp dua alan sevap kazanan tarafta olmalı.

Gözümüz kulağımız her iki taraftan da gelecek müjdeli bir haberde. Cezaevi şartlarının bile insan onuruna yakışır bir şekle sokulduğu şu zamanda, hiç kimse bu milletin evlatlarını köhne bir binada Kur’an eğitimi almaya mahkum etmemeli. 
Tek gayemiz ortaya çıkacak bu güzellikten tırnak kadar da olsa bir pay kapıp, edilecek dua listesinde yer almaktır. Kimin adı olacak, kimin namı yürüyecek meselesinden öte, tek derdimiz adı ve mekanı ile müsemma olan bu ilim-irfan yuvasının mamur edilmesidir. Kim bu meseleye katkı sağlarsa, Allah O’nların yedi ceddini aziz kılsın.

Editör: Haber Merkezi