Dini duyguların ve yardım hissinin yoğunlaştığı Ramazan ayını fırsat bilen dilenciler, bir günü bile es geçmeden Çorum sokaklarında yerlerini aldılar.

‘MEB Çorum'da ödüle layık  bir eğitim çalışanı bulamadı mı?’ ‘MEB Çorum'da ödüle layık bir eğitim çalışanı bulamadı mı?’

Üç ayların sonuncusu olan ve manevi bir iyileştiriciliği bulunan Ramazan ayına yeniden kavuştuk. İçinde, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin bulunduğu, manevi güzelliklerin doruğa ulaştığı bu ay, dilenciler için de güzel bir fırsat elbette. Öyle ki, böyle zamanlarda şehirlerarası dilencilerimiz bile oluyor.

Çoğunluğu kadınların oluşturduğu dilenciler, kucaklarındaki ufacık bebekleriyle dilenerek toplum vicdanını rahatsız ediyor. Vatandaşlar her ne kadar dilencilerden rahatsız olsa da, yanlarındaki bebek ve çocukların içinde bulunduğu duruma kıyamayarak yardımcı olmak zorunda hissediyor. 

Küçük yaştaki çocuklarını kullanarak insanların Ramazan ayında daha yoğunlaşan dini ve vicdani duygularını sömüren dilenciler, gencecik ve sağlıklı oldukları halde çalışmak yerine dilenmeye utanmadıkları gibi küçücük çocukları bu işte kullanmaya da utanmıyorlar.

Hatta öyle ki, düzenlenen çoğu dilenci operasyonunda dilenciliği meslek haline getiren bu utanmazların yanlarındaki o masum çocuklar çoğu zaman kendi çocukları bile olmuyor. Dilenen kadınlar ne bir anne, ne de yanındaki çocuk onun çocuğu! Zaten yaş, yağmur, soğuk, çamur demeden bir annenin çocuğunu bu hale düşürmesi imkânsız öyle değil mi?

Üzülüp yardım ettiğimiz o dilencilerin servet değerinde banka hesapları da çıktı, üzerlerine tapulu evleri de... Hal böyle olunca insanlar artık kime, neye inanacağını, kime yardım eli uzatacağını şaşırıyor. Bazıları vicdanlarını rahatlatmak için dilencileri boş çevirmezken, bazıları da sorunun ortadan kalkması için dilenciyi geri çeviriyor. Vatandaşlar, yetkililerin bu soruna bir an önce köklü bir çözüm bulmasını istiyor.