Geçtiğimiz hafta geneline baktığımızda küresel piyasalarda yoğun veri akışı ile birlikte Merkez Bankaları yetkililerinin para politikalarına yönelik yaptıkları açıklamaları ve Cuma günü açıklanan Tarım Dışı İstihdam verisi gündemi oluşturdu.

Her ayın ilk Cuma günü açıklanan ve son ay içinde tarım, bazı kamu kurumları ve kar amacı gütmeyen kurumların dışında çalışan insanların sayısındaki değişimi gösteren veri, ülkenin para birimi dolar üzerinde etkili olması sebebi ile yakından takip edildi. Ocak ayında 185 bin kişi beklentisi ile açıklanması düşünülen veri beklentilerin çok üzerinde gelmiş, 517 bin kişi ile güçlü bir istihdam girişi gerçekleşmişti. Bu Temmuz 2022’den sonra en yüksek istihdam artışı olarak kaydedilirken, Ocak ayında ülkede işsizlik oranı da %3,4 ile son 53 yılın en düşük işsizlik oranı olmuştu. Piyasalarda sürpriz pozitif görünümlü güçlü istihdam olarak karşılanan veri sonrasında enflasyondaki gerileme karşısında işgücü piyasasının güçlü kalabildiğine, bunun ile birlikte enflasyonun hala hedeflerin üstünde yüksek kalmaya devam etmesi sebebi ile faiz artış hızının yavaşlatılsa dahi artışların devam edeceğine dair sinyaller verilmişti. Verinin enflasyonda yumuşamaya eşlik etmesi ve resesyon endişelerinin azalması yönünde olumlu etkilerini gözlemlemiştik. Veri sonrasında ABD 2 yıllık tahvil faizi %4,55 artarak yüzde 4,28 seviyesine, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4 seviyesine ve dolar endeksi de 105,60 seviyesine yükselmişti. Doların piyasalarda güç kazandığı ve baskıladığı veri sonrası spot piyasada altının onsu yaklaşık %1 gerilemişti.

Geçtiğimiz Cuma günü yayımlanan Şubat ayı ABD Tarım Dışı İstihdam raporuna göre; aylık değişim 205 bin kişi beklentisinin üzerinde 311 bin kişi olarak açıklandı. Bununla birlikte saatlik kazançlar aylıkta piyasa beklentisinin de altında kalarak düştü. İşsizlik oranı ise Şubat’ta %3,6 olarak açıklandı ve önceki aya göre artış gösterdi. Raporun hemen ardından dolar endeksi %0,32 düşüşle 104,89 seviyesine geri çekildi ve gün içinde düşüşler devam etti. ABD 10 yıllık tahvil faizleri de aynı şekilde geriledi. Kıymetli metal tarafında da spot piyasada altının onsu %0,5 arttı ve önce 1840 dolara çıktı ardından 1850 direncini de aşarak 1870 dolar seviyesine yaklaştı. Onstaki bu değişim gram altın tarafında da yükselişlere olanak sağlamış oldu. Piyasalar hem işsizlik oranındaki artış hem de ücretlerin beklentilerin altında kalmasını fiyatladı ve enflasyon verisi öncesinde 50 baz puan faiz artırım beklentisini de %50’nin altına çekti. Nihai faiz kararından önce bu hafta ABD’de açıklanacak enflasyon verisi önemli olacak.

Veri öncesi hem ECB hem de Fed yetkililerinin art arda yaptığı konuşmalarda piyasa fiyatlaması için Mart ayı içerisinde yapılacak PPK toplantılarına dair ipuçları yakalanmaya çalışıldı. Avrupa Merkez Bankası ECB Başkanı Christine Lagarde yapmış olduğu son konuşmasında gelecekteki faiz kararlarının verilere bağlı olacağını, enflasyonun son üç ayda gerilediğini ancak Şubat ayındaki yükselişle birlikte fiyat düşüşlerinin istikrarlı olmadığı sonucunda enflasyonu yüzde 2 hedeflerine indirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti. Faiz artışında zirvenin ne olacağını henüz bilmediklerini ifade eden Başkan, bir süre daha yüksek seviyelerde kalınması gerektiğini ifade ederek bankanın 50 baz puanlık faiz artırımının giderek kesinleştiği sinyallerini verdi. ECB Temmuz ayından bu yana faiz oranlarını toplam 3 puan artırmıştı. ECB’nin para politikası kararına yönelik beklentilerini yönlendiren enflasyondaki gerilemenin yavaşlaması, tahvil piyasalarında da satış baskısını artırdı. Bölge ülkelerin tahvil faizleri son yılların en yüksek seviyelerine çıktı.

Bir başka önemli açıklama da ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell tarafında yapıldı. Her yıl iki kez kongreye para politikası raporu sunan Powell’ın 7 Mart’ta gerçekleştirdiği ilk sunumunda gerekirse faiz artışlarının hızının yükseltilebileceğine dair hazırlıklı olduklarını, nihai faiz oranının önceki tahminlere kıyasla daha yüksek olacağını, enflasyonu düşürebilmek ve fiyat istikrarını sağlayabilmek adına kısıtlayıcı politikaların sürdürülmesi gerektiğini ifade eden açıklamaları piyasalarda şahin tonda algılandı. Bu açıklamalar özellikle yeni yılda kaybettiği kayıpları telafi etmek için 1850 dolar seviyelerine atak denemeleri gerçekleştiren ons altın fiyatlarında sert düşüşlere sebep oldu. Faizlerin daha da yükselmesinin ve hatta beklentilerin üzerine çıkabileceği ihtimalini fiyatlayan piyasa doların baskısı altında kaldı. Diğer para birimleri karşısında değer kazanan dolar, EURUSD paritesinde de hızlı geri çekilmelere ve 1,05 seviyelerinde fiyatlamaya sebep oldu. Ons altında yaklaşık 1850 dolar seviyelerinden 1810 dolara varan kayıplar gram altına da negatif yansıdı. Faize karşı duyarlı 2 yıllık ABD tahvil faizi zirve seviyesine ulaştı. Benzer bir şekilde dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizi de yükseldi. 8 Mart’ta komitede gerçekleştirdiği sunumunun ikinci gününde ise Powell’ın açıklamaları bir önceki açıklamalarına göre daha ılımlı karşılandı. Piyasalarda faiz artırımı beklentilerinin körüklendiği ve risk iştahı üzerinde baskı oluşturduğu ilk açıklamaların ardından faiz artırımında herhangi bir karara varılamadığı ve verilerin takip edildiğinin belirtildiği son konuşma neticesinde küresel piyasalarda dolar baskısından sonra bu defa gevşeme gözlendi. ABD tahvil faizleri ve endeks nispeten geri çekildi. Bütün bu gelişmeler ve veriler mart ayı içerisinde gerçekleşecek olan Merkez Bankaları PPK toplantılarına yönelik güçlü tahminlerde bulunabilmek adına önemle takip edilirken ilk olarak 16 Mart’ta ECB, 22 Mart’ta Fed ve sonrasında 23 Mart’ta TCMB ve BoE tarafından açıklanan kararlar gündemde olacak. Geçen hafta Cuma günü Japonya Merkez Bankası BoJ tarafından gerçekleştirilen PPK toplantısı bu ay içinde gerçekleştirilen ilk toplantı oldu. Banka faizleri sabit tutacağını açıkladı. Para politikasının yararları olacağı gibi zararları olacağını belirten Başkan Haruhiko Kuroda politikalarının olumlu etkilerinin yan etkileri geçtiğini ve parasal genişlemenin ülke ekonomisini desteklemek açısından başarılı olduğunu ifade etti. Enflasyonda %2 hedefine sürdürülebilir ve istikrarlı bir şekilde ulaşılamamasının da üzüntüsünü ifade eden Başkan, gerekirse para politikasını daha da gevşetmekten çekinmeyeceklerini belirtti.

Yurtiçinde ise hafta geneline baktığımızda endeks 6 Mart haftasına 5244,17 seviyesinde açılış ile başladı. İlk işlem gününü değer kazanarak kapatan endekste ikinci gün gördüğümüz kayıplar ise hafta ortasında telafi edildi. Perşembe günü değer kazanmaya devam eden endekste Cuma günü ise yüzde 0,91 azalış ile 5396,68 seviyesinde başlangıç görüldü. Gün içinde sert satışlar ve tepki alımları arasında seyreden endekste pozitif ayrışmanın öncüsü hafta geneline paralel bankacılık sektöründe kaydedildi. Bankacılık Endeksinde geçtiğimiz haftada yüzde 15’lerin üzerinde değer kazanımı yaşandı. Endekste 5350 seviyesi özellikle deprem sonrası alınan tedbirler ve orta vadede trendin belirlenmesi adına belirleyici olması sebebi ile özellikle takip ediliyor.

Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir. Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.

Çorum Şube İletişim Bilgileri;

Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum

Çağrı Merkezi:

444 0 968 - 0850 450 0066

İletişim:

tel : +90 364 211 1019

fax : +90 212 290 2141

+90 538 406 7166

Email:

[email protected]