Bu hafta Perşembe günü gerçekleştirilecek TCMB PPK toplantısı öncesinde geride bıraktığımız haftada hem yurtiçinde hem de özellikle ABD tarafında önemli gelişmeler ve veri akışları takip edildi. Çin’de ekonomik aktivite ile alakalı endişeler ise resesyon beklentilerini yeniden gündeme taşıdı.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in Japonya’nın Türkiye Büyükelçisi Katsumata ve bazı Japon şirketlerinin temsilcileri ile yaptığı görüşme takip edildi. Görüşme sonrası bakan Şimşek yapmış olduğu açıklamada “ Ülkemize yatırım yapan, istihdam sağlayan ve katma değer üreten tüm paydaşlarımızın yanındayız. Önümüzdeki aylarda Japon yatırımcılarla daha geniş çaplı görüşmeler yapmak üzere Japonya’ya gitmeyi düşünüyoruz. Türkiye ’de yatırımları olan Japonya’nın önde gelen şirket yöneticileriyle bir araya gelerek yatırım iklimine ilişkin öneri ve tespitlerini dinledik. Oldukça verimli bir toplantı oldu.” İfadelerine yer verdi ve küresel çapta mevcut ticari ilişkilerin güçlenmesi ve ayrıca yeni sözleşmelerin devam etmesi için gerekli çabaların verildiğini işaret etti. Ayrıca Bakan Şimşek Türkiye Bankalar Birliği’nin 66.Genel Kurul Toplantısı açılışında yapmış olduğu konuşmasında Önümüzdeki dönemde finansal mimari ve altyapının güçlendirilmesi programıyla, finansal ekosistemde uygulayacağımız reformlarla, finansal istikrarı daha da güçlendireceğiz, pekiştireceğiz.” derken bir yandan da Türkiye’de bankacılık sektörüne değindi. Bankacılık sektörünü tedirgin eden negatif net faiz marjı döneminin büyük oranda geride kaldığını, bankacılık sektörünün yüksek aktif kalitesi ve güçlü sermaye yapısıyla sağlıklı bir görünüme sahip olduğunu söyledi. Geçtiğimiz hafta bankacılık sektörünü yakındıran ilgilendiren ve takip edilen bir diğer gelişme ise Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody's Türk bankaları için görünümünü negatiften durağana çevirdi. Kurum, kredi notu verdiği 17 Türk bankasının her birinin not görünümünü 'durağan' olarak belirledi. Nitekim Borsa İstanbul tarafında da bunun etkileri takip edildi. Gün içerisinde düşüş yaşayan BIST bankacılık endeksi 7000 puana kadar gerilemişti. Moody’sin kararının ardından BIST bankacılık endeksi 7.300 puanı aştı. Bist100 Endeksi ise haftanın ilk işlem gününde 7.795 puan seviyesinde açılış gerçekleştirirken hafta genelinde gün içlerinde gelen ufak kar realizasyonları ile birlikte karışık seyrederken haftanın en yüksek seviyesi olan 7.868 puan seviyesini pazartesi günü test etti. Önemli direnç noktası olarak takip ettiğimiz 7800-7850 puan seviyesi üzerinde tutunmayı başaramayan endeks Cuma kapanışında ise gelen satışlar neticesinde gün içinde %4’ün üzerinde prim kaybı yaşanırken 7.513 puan seviyesinde kapanış gördü. Hafta genelinde ise %2’nin üzerinde prim kaybı yaşanmış oldu. Son dönemde yaşanan rallinin doğal bir getirisi olarak acaba kar realizasyonları gelir mi ya da endekste düzeltme hareketi yaşanır mı gibi sorular gündeme taşınırken yatırımcılar güvenli bölgede kalmak için portföylerini nasıl oluşturmaları gerektiği konusunda yanıtlar aramaya başladı. Özellikle Çin tarafında yaşanan gelişmeler, petrol fiyatları ve ABD’de açıklanan son makroekonomik verileri ile birlikte baskının derinleştiği kıymetli maden Altın bir yanda dururken hisse senedi piyasasında da dalgalı seyir yatırımcı psikolojisini ve risk algısını etkilerken geri çekilmelerin fırsat olabileceğini söylemek gerek. Hisse tarafında geçtiğimiz hafta açıklanan Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri de yurtdışı yerleşik yatırımcıların reel olarak 101,0 milyon dolar hisse senedi satışı, 8,8 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi alımı ve 1,3 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdiğini gösterdi.

Bu hafta yurtiçinde gündemin TCMB politika faiz kararı toplantısı üzerinden şekillenmesi bekleniyor. Genel olarak Merkez Bankası’nın bu hafta Perşembe günü gerçekleştireceği politika faiz kararı toplantısında beklentiler faizlerin artırılacağı yönünde şekillense de artış büyüklüğü ve bunun özellikle kur tarafında olası etkileri de merak ediliyor. Bizim beklentimiz toplantıdan çıkan kararın 250 baz puanlık bir artışla politika faiz oranının %20 seviyesine yükseltilmesi yönünde şekillenirken bunun DolarTL tarafında yüksek volatiliteye neden olmasını da beklemiyoruz. Özellikle seçim sonrası yukarı yönlü ataklarında güç kazanan kur temmuz ortası itibari ile daha yatay bir grafik sergiliyor. Yaklaşık 1,5 aydır 27TL seviyesinin sınırlarında fiyatlama gören kur geçtiğimiz hafta itibari ile 27TL’nin üzerinde kalıcı fiyatlama görmeye başladı. Yılın geri kalanı için beklentiler hala daha yüksek seviyelerde yılsonu kapanışı gözlenebileceği yönünde şekillense de şu anki ekonomik veriler dolar tarafında rallinin hız kestiğini işaret ediyor.

ABD tarafında FOMC toplantı tutanaklarının yayınlanması ile birlikte ons altın ve parite tarafında volatilitenin arttığı gözlendi. ABD Merkez Bankası Fed’in politika faizini yüzde 5,25 - 5,50 aralığına çıkardığı ve son 22 yılın en yüksek seviyelerinin böylece kaydedildiği toplantısına ait tutanaklar, enflasyonda yukarı yönlü risk beklentilerinin devam ettiğini işaret ederken para politikasının daha fazla sıkılaştırılması gerekebileceğini de düşündürdü. ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ekonomik aktivitenin beklentilerin üzerinde güçlü kaldığını gösterirken Fed’in nihai politika faiz kararına yönelik belirsizliklerde beraberinde geldi. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi ise geçtiğimiz hafta Perşembe günü 4,3290 ile son 16 yılın zirvesine ulaşırken, ons altın fiyatlarında baskı yaşandı. Bununla birlikte hisse senedi piyasalarında da satışlar derinleşti.

Analistler, son dönemde ABD tahvil piyasalarında yaşanan hareketliliğin altın ve hisse senedi piyasalarını olumsuz etkileyebileceğini aktardı. Son 15 yılın en yüksek reel getirisinin kazanıldığı bu dönemde yükselen tahvil faizlerinin altın yatırımının alternatif maliyetini artırarak altının ons fiyatını baskıladı. Geçtiğimiz hafta ABD’den gelen perakende satışların beklentilerin üstünde gelmesi ile birlikte yüksek fiyatlamalara ve artan maliyetlere rağmen tüketicilerin harcama alışkanlıklarının güçlü kaldığını gösteren veriler enflasyonist baskının devam edebileceği sinyallerini verdi. Bunun üzerine Fed yetkililerinin faiz artışlarının bittiğini ifade edemeyeceklerini ve bu konuda belirsizliklerin devam ettiğini, hedeflenen enflasyon oranı %2’ye ulaşmak için yıl içerisindeki makroekonomik verilerin belirleyici olacağını ifade etmeleri ise ons altında baskıyı artırdı. Ons altında satışların derinleşmesi ile birlikte 15 Mart’tan bu yana kaydedilen en düşük seviyeler test edildi. Hafta genelinde baskı karşısında 1900 dolar seviyesinde tutunmaya çalışan ons altın haftanın son işlem gününde bu seviye altında fiyatlama ile yeni güne başlarken kapanışta da yukarı atakların sınırlı kaldığını gördük. Güncel görünümünde 200 günlük üssel ortalaması 1906 doların altında fiyatlama gören sarı metalde zayıf görünümün bir süre daha devam etmesi beklenebilir. DolarTL tarafında sınırlı yükselişler karşısında ons altındaki satış baskısının daha güçlü olması ise yurtiçi gram altın fiyatlarında 1650TL seviyesinin altına sarkmalara neden oldu ki bu neredeyse son 1 ay içerisinde gram altının test ettiği en düşük seviyeler olarak dikkat çekti. Parite tarafında da benzer baskıların yaşandığı geçen hafta temmuz başından itibaren en düşük seviye olan 1,0845 seviyeleri test edildi.

ABD’de ise hafta genelinde öne çıkan gelişmeler arasında Fed yetkililerinin Merkez Bankasının yıllık toplantısı için Jackson Hole’da bir araya gelmesi ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı konuşma olacak. Ekonomik görünüm ve bir sonraki faiz kararlarının gidişatı konusunda çıkarımda bulunmak açısından önemli Başkanın konuşmaları piyasada yakından takip edilecek. Euro Bölgesi ve İngiltere’de ise özellikle hizmet sektöründeki durgunluk ve imalat faaliyetlerindeki daralmanın etkisinde son dönemde düşüş kaydedilen PMI rakamları ve Euro Bölgesi'nde ise Temmuz ayına ilişkin nihai enflasyon rakamları açıklanacak. Bunlarla birlikte Euro Bölgesi Merkez Bankası ECB Başkanı Christine Lagarde’in Jackson Hole’da yapacağı konuşma takip edilecek. Önemli veri akışları ve gelişmelerin yaşanacağı bu günler yatırımcıların küresel piyasalarda ekonomik görünüm ve beklentiler ile sıkı para politikalarının devam edip etmeyeceğine yönelik ipuçları aradığı bir hafta olacak.

Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir. Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.

Çorum Şube İletişim Bilgileri;

Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum  

Çağrı Merkezi:

444 0 968 - 0850 450 0066

İletişim:

tel :  +90 364 211 1019

fax : +90 212 290 2141

+90 538 406 7166

E-mail:

[email protected]