Seçim ekonomisinin ardından Merkez Bankası’ndan üst üste gelen faiz artırımları ile sıkı para ve maliye politikasına yönelik adımlar dikkat çekmeye ve güven oluşturmaya devam ediyor. Haziran ayından beri gerçekleştirilen dört toplantıda toplam 2.150 baz puanlık artışla politika faizini %8,5’ten %30,0’a çıkaran Merkez Bankası bu ayda faiz artırımlarına devam etti ve 500 baz puan artırdı. Nihai faiz oranı %30’a ulaşırken beklentileri karşılayan karar piyasa tarafından da olumlu karşılandı. Karar metninde ise yinelenen; enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulların sağlanması için politika faizinin belirleneceği ve belirgin bir iyileşme gözlenene kadar parasal sıkılaştırma adımlarının gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği belirten açıklamalar ile birlikte yeni açıklamalara da yer verildi. Şöyle ki; son 2 ayda beklentilerin üzerinde açıklanan enflasyon rakamları ve küresel ekonomilerde olduğu gibi yurtiçinde de artan enerji ve petrol maliyetleri sebebi ile enflasyon riski ile karşı karşıya olduğumuza değinen kurul “Enflasyon temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır.” İfadelerini kullanırken bu unsurların enflasyonun yılsonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahmin aralığının üst sınırına yakın, %60’ın üzerinde olması, seyredeceğine işaret ettiğini belirtti. Buna karşın son dönemde ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlaması değerlendirilirken parasal sıkılaştırma adımlarının da etkisiyle dezenflasyonun 2024 yılında tesis edilmesi konusunda kararlılığın devam ettiği vurgulandı. Mevcut ağırlıklı ortalama fonlamanın 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin hala çok altında olması, TCMB'nin önümüzdeki dönemde politika faizini daha da artırabileceğine işaret ediyor. Fiyat istikrarına da değinilen karar metninde doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artmaya başlamasının katkı sağlamasının beklendiği ifade edildi.

Genel itibari ile PPK kararı öncesi ve sonrası olmak üzere fiyat hareketleri ve Borsa İstanbul tarafına baktığımızda ayrışmalar gördük. Merkez Bankası’nın bir önceki 750 baz puanlık faiz artışı piyasa beklentisinin çok üzerinde gerçekleşmiş ve doğal olarak fiyatlamalarda volatilite daha fazla olmuştu. Kur tarafında %5,2’ye varan geri çekilmeler ve buna paralel olarak gram altın tarafında da benzer oranlarda kayıplarla 1585TL seviyesine varan geri çekilmeler gözlenmişti. Borsa tarafına baktığımızda da karar açıklanmadan önce özellikle Sinai endeksinde satıcılı bir görünüme karşın bankalar tarafında faiz artış beklentisinden kaynaklanan yükselişler gözlenmiş ancak genel itibari ile endeks negatif bir görünüm çizmişti. Kararın ardından ise banka hisselerinde realizasyonlar ile birlikte Bist100 Endeksinde atlatılan TCMB PPK toplantısının ardından yeniden alımlar gerçekleşmiş ve endeks kayıplarını telafi etmişti. Benzer senaryonun geçtiğimiz hafta gerçekleşen PPK toplantısında da nispeten yaşandığını gözledik. Toplantı öncesinde artan bankacılık alt endeksi satıcılı olurken endekste genele yayılan yükseliş gerçekleşti. Bankacılık endeksinde gelen satışların kar realizasyonu ve KKM ve KOBİ’lere ilişkin gelen haber akışı ve politika faizinin enflasyona yaklaşması adına yine yüksek bir faiz artırım kararı gelir mi sorusunun gündeme gelmesiyle şekillenen 500 puan üzeri bir artış ihtimali etkili olurken, hem Globalde hem de yurtiçinde Merkez Bankaları’nın faiz kararlarına ilişkin belirsizliklerin ortadan kalması ise yeniden yurtiçinde yatırımcıların risk iştahını tetiklemiş gözüküyor. Döviz tarafında sınırlı etkisi olan hatta faiz artışına rağmen DolarTL ’nin yukarı fiyatlama isteği faiz artışları ile birlikte kurun da serbest kaldığı izlenimini oluştururken, gram altın fiyatlarında da yatay fiyatlama kaydedildi.

Merkez Bankaları’nın toplantılarının takip edildiği geçen haftada bir başka karar da ABD Merkez Bankası Fed tarafından verildi. Mart 2022 yılı itibari ile faiz artışlarına başlayan Banka son toplantısında pas geçme kararı aldı ve faizi %5,50 seviyesinde sabit bıraktı. Bununla birlikte banka 2023-2024 yıllarına ilişkin büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize ederken işsizlik oranında da bir geri çekilme bekliyor. ABD tarafından gelen son ekonomik veriler ışığında piyasa bankanın bu ay ki toplantısında pas geçme ihtimalini güçlü bulurken yetkililerden ve Başkan Powell’dan gelecek açıklamaların yön belirlemek konusunda daha belirleyici olmasını bekliyordu. Bankadan gelen ilk açıklamalar; enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ve Merkez Bankaları’nın enflasyon riskine karşı oldukça dikkatli olduğu, istihdam artışının yavaşladığı fakat hala güçlü kalmaya devam ettiğini ve enflasyonla mücadele için gerekirse bu yıl faiz oranlarını bir kez daha artırmaya hazır olduklarının sinyalini verdi. Aynı şekilde Başkan Powell’ın da buna benzer açıklamaları, enflasyonla mücadele verirken açıklanan veriler ışığında karar aldıkları, %2’lik enflasyon hedefine ulaşmak ve sıkı para politikasının etkin ve kalıcı sonuçlarını görmek için faiz artışlarına gerekirse devam edilebileceğinin belirtilmesi piyasada “Fed pas geçerken, faiz artışlarında sona gelindiği ya da faiz indirimlerinin şuan için gündemde olmadığı ve gerektiğinde bankanın kemeri bir kez daha sıkabileceğini ifade ederek şahin bir tutum sergiledi” algısı da fiyatlamalara yansıdı. Kur tarafında sınırlı etki ile birlikte yatay pozitif fiyatlama devam ederken, Ons altın tarafında ise baskı arttı. 200 Günlük ortalamasının da altında fiyatlama gören ons altın için Fed’in faiz indirimine gidebileceği beklentisi ya da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerinin geleceğine yönelik beklentiler yukarı yönlü fiyatlamaları desteklerden şuan için zayıflayan bu ihtimaller kıymetli maden de baskı yaratmaya da devam ediyor. Dolayısıyla biz de bunun etkilerini yurtiçi gram altın fiyatlarında hissediyoruz. DolarTL‘de özellikle 27TL seviyesinde daha dar bantta hareket görürken ons altın tarafında oynaklık yurtiçi gram altın fiyatlarında belirleyici oluyor. ABD Borsasına baktığımızda ise Fed’in faiz kararının ardından pozitif açılan pay piyasaları günü negatif tamamladı. S&P 500 Endeksi yüzde 0,94 puan prim kaybederek 4.402,20 puana gerilerken, Nasdaq endeksi de yüzde 1,53 kayıpla 13.469 puandan kapanış gerçekleştirdi. Dow Jones endeksi de yüzde 0,22 azalarak nispeten daha sınırlı sayılabilecek bir azalışla günü tamamladı.

İngiltere tarafında ise tarihi zirvesinde olan politika faizinin %5,50 seviyesinde yeni bir zirve yapması beklenirken son gelen enflasyon ve çekirdek enflasyon rakamlarının hız kestiğini göstermesi bankanın pas geçebileceğine yönelik beklentilerde de hareketliliğe neden olmuştu. Nitelim İngiltere Merkez Bankası faizleri %5,25 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı. Bankadan yapılan açıklamada parasal sıkılaşmanın etkilerinin henüz tam olarak hissedilmediği belirtilirken bir sonraki faiz hareketine yönelik belirsizlik hakim. Ancak enflasyonda Ekim ayında da gerileme beklenen Birleşik Krallık’ta faiz artışlarının bir süre pas geçileceği ve mevcut faiz oranlarının korunulacağı düşünülüyor. Goldman Sachs’a göre BoE’nin mevcut zirve politika faizini 2024’ün 3.çeyreğine kadar koruması beklenirken, Citigroup’da benzer bir açıklama yaptı ve şuan ki temel senaryoya göre Mayıs 2024’e kadar bankadan başka bire faiz artışı beklemediklerini, yeni bir faiz artışı ihtimalinin %35 olasılığı bulunduğunu düşündüklerini ifade etti. İngiltere Merkez Bankası'nın faiz kararı ve ABD’den özellikle son gelen haftalık işsizlik maaşı başvurularının beklentilerden az açıklanması sonrasında ABD’de iş gücü piyasasının tarihsel olarak sıkı seviyelerde kalmayı sürdürmesi Banka’nın Kasım toplantısında olası bir faiz artışına gidebilmesine alan sağlayabilir düşüncesi ve Dolar Endeksi’nin 105,8 seviyelerine yükselmesi Sterlin’de sert geri çekilmelere neden oldu. Önemli destek noktasından da aşağı sarkan geri çekilmeler devam edince parite son 6 ayın en düşük seviyesi 1,2232 seviyesini test etti. Buradan gelen tepki hareketi ile birlikte 1,2260 seviyesinde tutunmaya çalışan parite için hala mevcut görünümün düşen trendi gösterdiğini ve baskının bir süre daha devam edebileceğini söylemek mümkün.

Kısaca bir karşılaştırma yapmak gerekirse enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikası uygulamaya hızlıca geçen Fed’in bu adımların karşılığını almaya başladığını ve bankanın şuan ki mevcut şartlarla birlikte bir faiz artışına daha gidebileceğini ancak yumuşak iniş senaryolarının daha da güçlendiğini ve resesyon riskinin sene başındaki görünümüne göre zayıfladığını görüyoruz. ECB tarafında ise Fed’e göre biraz daha geç kalan bankanın nihai faiz oranına ulaşıp ulaşmadığı ve faiz oranlarının ne kadar süre aynı seviyelerde kalabileceği konusundaki belirsizlikler hala canlılığını koruyor. Yurtiçinde ise sadeleşme süreci ve sıkı para politikasının devreye girmesi ile birlikte hızlı yükselen faiz oranlarının artan yılsonu enflasyon beklentilerine paralel kademeli olarak artmaya devam etmesi bekleniyor.

Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir.Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.

Çorum Şube İletişim Bilgileri;

Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum  

Çağrı Merkezi:

444 0 968 - 0850 450 0066

İletişim:

tel :  +90 364 211 1019

fax : +90 212 290 2141

+90 538 406 7166

E-mail:

[email protected]