Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta 25 baz puanlık faiz artış kararının ardından bu hafta küresel piyasalarda Amerika Merkez Bankası Fed ve Avrupa Merkez Bankası ECB’nin para politikası kararları, yurtiçinde ise TCMB 2023 yılı üçüncü enflasyon raporu takip edildi.
İlk olarak geçtiğimiz hafta Çarşamba günü TSİ. 21.00’da Fed tarafından gerçekleştirilen toplantıdan çıkan sonuç ve Başkan Powell’ın açıklamaları takip edildi. Fakat öncesinde Temmuz ayında 25 baz puanlık faiz artışına neredeyse kesin gözüyle bakılırken özellikle altın ve dolar yatırımcısının Fed’in yıl içerisindeki para politikasına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle daha temkinli hareket ettiğini gördük. ABD’de açıklanan son enflasyon rakamlarındaki umut verici geri çekilme çekirdek enflasyonda hala yüksek seviyelerin kaydedilmesi ile birlikte nispeten gölgelenirken bu durum %2’lik enflasyon hedefine ulaşmak için bankanın yılın kalanında nasıl bir para politikası izleyeceği konusundaki belirsizlikleri de beraberinde getirdi. Aynı şekilde iş gücü piyasasına dair açıklanan son veriler de bu belirsizliğin tetiklenmesinde etkili oldu. Tarım dışı istihdam verisinin haziranda beklentilerin altında kalarak 209 bin kişi artması karşısında işsizlik oranının %3,6’ya gerilemesi iş gücü piyasasının hala güçlü seyrettiğini işaret etti. Bu verilerden sonra Fed yetkililerinin sıkı para politikalarına sonraki toplantılarda da devam edebileceği söylemleri gündeme taşındı. İşgücü piyasasının güçlü kaldığını gösteren son veriler ise işsizlik maaşı başvurularının 15 Temmuz ile biten haftada 2 ayın en düşük seviyesine inerek 228 bine gerilemesi oldu. Rakamlar Fed’in yıl içerisindeki davranışları konusunda soru işaretlerini de beraberinde getirmiş oldu. Nitekim Fed Temmuz ayında politika faiz oranını 25 baz puan artırarak 5,25%-5,50% aralığına yükseltti. Başkan Powell’ın açıklamalarında yılın geri kalanında faiz indiriminin mümkün gözükmediği ve hem imalat, hem istihdam hem de enflasyon verilerinin ışığında Eylül ayı içerisinde son bir faiz artışına gidilebileceğine yönelik ifadeleri dikkat çekti. Faiz kararının ardından ilk saat içerisinde dolarda yatay görünüm devam ederken, ons altın tarafında da hafif yükseliş ile birlikte 1976 dolara varan fiyatlamalar kaydedildi. Parite tarafında da 1,1070 seviyelerinden 1,1100 seviyelerinin üzerinde kalıcı fiyatlamalar izlendi.
Fed’in 25 baz puanlık faiz artış kararının ardından ise gözler Avrupa Merkez Bankası ECB’ye çevrildi. Piyasa beklentisi bankanın 25 baz puanlık bir artış ile faiz oranlarını %3,5’ten %3,75’e taşıması yönünde şekilleniyordu. Ancak çekirdek enflasyondaki kalıcılık bankanın sıkı para politikası alanını daraltırken, son gelen veriler resesyon ve enflasyon arasında kalan ECB’nin temmuz ayında son faiz artırımına gidebileceğine dair öngörülerin öne çıkmasına neden olmuştu. Euro Bölgesi’nden gelen son PMI verilerinin imalat sanayinde düşüşleri işaret etmesi ile birlikte bankanın yıl içerisinde son kez faiz artışına gidebileceğine yönelik beklentileri ise güçlendirdi. Nitekim 27 Temmuz Perşembe günü banka politika faizini 25 baz puan artırarak %4,25 seviyesine yükselttiğini bildirdi. Faiz kararının ardından yapılan açıklamalar sonraki dönem para politikası hakkında mesajlar içeriyordu. Enflasyonun düşmeye devam ettiğini ancak hala çok yüksek seviyelerde seyrettiğini söyleyen Lagarde, daha gidilecek yolun olup olmadığı hakkında bir şey söyleyemeyeceğini, sonraki dönem toplantılarında faiz artırımı ya da bekle ve gör politikasına geçilip geçilemeyeceğinin bir olasılık olarak var olduğunu ifade etti.
Hem Fed hem de ECB’nin Temmuz faiz kararlarının ardından ABD’den gelen veriler ve ECB Başkan’ı Lagarde’ın Euro Bölgesi’ndeki ekonomik görünümün toparlanması için hala belirsizliklerin devam ettiğini ve enflasyonun yüksek seyrettiğini işaret eden açıklamaları paritede derin kayıpların yaşanmasına neden oldu. ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde %2,4 ile beklentilerin üzerinde büyüme kaydederken, işsizlik maaşı başvuruları ise 5 ayın en düşük seviyesine gerileyerek 22 Temmuz ile biten haftada 221 bine düşünce Dolar endeksi yukarı yönlü hareketlerinde güç kazanıp 101 puan seviyesinin üzerine yerleşti. Ons altın tarafında da neredeyse 1940 dolar seviyelerine varan geri çekilmeler gözlendi. Son olarak geçen hafta Cuma günü gelen kişisel tüketim harcamalarının haziran ayında beklentilerin üzerinde %0,5 ile fazla artış göstermesi ve istihdam maliyetlerinin yılın ikinci çeyreğinde artması dolar endeksi üzerinde baskı yaratsa da dolar tarafında güçlü görünüm devam etti.
Yurtiçinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 25 baz puan artırarak politika faizini %17,5’e taşımasının ardından yılın 3. Enflasyon Raporu yayımlandı. TCMB yılın 2.enflasyon raporu toplantısında 2023 sonu enflasyon tahminini %22,3 gelecek yılsonu tahminini de yüzde 8,8’de sabit tutmuştu. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda bu rakamlar revize edildi. Yılın üçüncü enflasyon raporunda geçiş dönemi olarak nitelendirilen 2023 yılı sonunda enflasyon tahmini %58, dezenflasyon dönemi olarak görülen gelecek yılsonu tahmini ise %8,8’den %33’e çıkarıldı. İstikrar döneminin başlangıcı olarak görülen 2025 yılsonu tahmini ise %15 oldu. 2023 yılı gıda fiyat enflasyonu %61,5 olarak güncellendi. 2024 yılı gıda fiyat enflasyonu ise %11,5’ten %35,0’e revize edildi. Başkan Erkan’ın yapmış olduğu toplantıda fiyat istikrarının sağlanması için tüm araçların kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği ve enflasyonun kısa vadede geçici bir yükseliş göstermesinin beklendiği belirtilirken %5’lik enflasyon hedefinin ise değiştirilmediği ifade edildi. Başkan faiz artırım kararı ile birlikte kredi sıkılaştırma adımlarının olumlu etkilerinin 2023 yılı sonunda hissedilmeye başlayacağını, 2025 yılı sonrasını istikrar döneminin başlangıcı olacak şekilde öngördüklerini açıkladı. Yılın ikinci çeyreğine baktığımızda iktisadi faaliyetteki güçlü seyrin iç talebi etkilediğine değinen Erkan, seçici kredi sıkılaştırma kararlarının iç talebi dengelemesini öngördüklerini söyledi. Küresel piyasalarda ise PMI rakamlarının düşük olduğu, hala enflasyonist ortamın devam ettiği, büyük küresel ekonomilerin büyüme oranlarını aşağı yönlü revize ettiklerini, hizmet enflasyonundaki katılığın da aynı şekilde devam ettiğini söylerken, yurtiçinde de sanayi üretimi ve ihracatta yavaşlama görüldüğünü belirtti. Buna karşın cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme öngörmekle beraber geçiş sürecinde giderek iyileşen dış finansman koşulları beklediklerini belirtti. Para politikası tepkisinin üçlü sacayağını; politika faizinde kademeli artış, miktarsal sıkılaşmaya yönelik zorunlu karşılık ve sterilizasyon adımları ve seçici kredi sıkılaşması olarak belirtti. Türk lirası cinsi yeni bir tasarruf aracı üzerinde çalışıldığını ekledi. Toplantılar sonrası küresel borsalardaki olumlu havanın devamı ile Borsa İstanbul’da 7,000 endeks kritik direnç seviyesinin üzerinde haftalık kapanış gerçekleşti.
Merkezi İstanbul Maslak’ta bulunan Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler A.Ş. İstanbul Göktürk, Ankara İrtibat Büroları ve Çorum Şube ile BİST, VİOP, Forex, Opsiyon ve Yurtdışı Vadeli Ürünler (Futures), Bireysel Portföy Yönetimi ve Kurumsal Finansman alanlarında hizmet vermektedir. Ahlatcı Yatırım markasıyla sermaye piyasası faaliyetlerine başlayan kurumumuz, kalite ve güven prensiplerine bağlı, kurumsal bir yönetim yapısına sahiptir. Sizde yatırımlarınızı Ahlatcı Yatırımda değerlendirebilirsiniz.
Çorum Şube İletişim Bilgileri;
Gülabibey Mahallesi, Eğridere Sokak No:17 Merkez-Çorum
Çağrı Merkezi:
444 0 968 - 0850 450 0066
İletişim:
tel : +90 364 211 1019
fax : +90 212 290 2141
E-mail: